Türkçe günlük konuşmalarda ve iş hayatında sıklıkla kullandığımız “Anlaştık mı?” ifadesi, bir fikir birliğini teyit etmek, bir anlaşmayı sonlandırmak veya karşı tarafın onayını almak için kritik bir sorudur. Peki, bu sık kullanılan ifadenin İngilizce karşılığı nedir? Tek bir doğru cevap vermek yerine, İngilizcede bu anlamı karşılayan pek çok farklı ifade olduğunu ve doğru seçimin bağlama, duruma ve konuşmacılar arasındaki ilişkiye göre değiştiğini belirtmek gerekir. Bu yazıda, “Anlaştık mı?” ifadesinin İngilizce’deki çeşitli karşılıklarını detaylı bir şekilde inceleyecek, hangi durumda hangi ifadenin daha uygun olduğunu örneklerle açıklayacağız.
En Yaygın İngilizce Karşılıklar
“Anlaştık mı?” sorusunun İngilizce’deki en bilinen ve sık kullanılan karşılıklarından bazıları şunlardır:
1. Deal?: Bu, belki de en yaygın ve en gayriresmi karşılıklardan biridir. Genellikle hızlı bir anlaşma veya uzlaşma anında kullanılır. Kısa, net ve samimi bir ifadedir. Özellikle arkadaşlar arasında veya daha rahat iş ortamlarında teklif sunulduktan sonra onay almak için kullanılır.
* Örnek: “I’ll give you 50 liras for it.” “Okay, deal?” (“Bunun için sana 50 lira veririm.” “Tamam, anlaştık mı?“)
2. Agreed?: Bu ifade, “Deal?” kadar olmasa da yaygındır ve biraz daha genel bir fikir birliğini sorgular. Sadece bir alışveriş anlaşması değil, bir plan, fikir veya düzenleme üzerinde hemfikir olup olunmadığını sormak için de kullanılır. “Deal?”e göre bir tık daha resmi sayılabilir.
* Örnek: “So, we’ll meet here tomorrow at 9 AM. Agreed?” (“Yani, yarın sabah 9’da burada buluşacağız. Anlaştık mı? / Mutabık mıyız?“)
3. Do we have a deal?: Bu kalıp, “Deal?” ifadesinin biraz daha tam ve formel halidir. Özellikle pazarlık içeren durumlarda, bir teklifin kabul edilip edilmediğini netleştirmek için kullanılır. İş görüşmelerinde veya daha ciddi anlaşmalarda sıkça duyulabilir.
* Örnek: “We can offer you the premium package with a 10% discount. Do we have a deal?” (“Size premium paketi %10 indirimle sunabiliriz. Anlaştık mı?“)
4. Are we agreed?: Bu ifade de “Agreed?”in daha tam ve biraz daha resmi bir versiyonudur. Bir grup içinde veya iki kişi arasında belirli bir konuda fikir birliğine varılıp varılmadığını teyit etmek için kullanılır. Daha çok kararlar veya planlar üzerindeki mutabakatı sorgular.
* Örnek: “After discussing all the points, are we agreed on the final strategy?” (“Tüm maddeleri tartıştığımıza göre, nihai strateji üzerinde anlaştık mı? / mutabık mıyız?“)
Bağlama Göre Değişen Kullanımlar
Doğru ifadeyi seçmek tamamen bağlama bağlıdır. İşte farklı durumlar için bazı alternatifler:
* **Gayriresmi Durumlar (Arkadaşlar, Aile):**
* Right? / Okay? / Yeah?: Çok basit ve gündelik durumlarda, bir planı veya söylenen bir şeyi onaylatmak için kullanılır. “Buluşuyoruz, değil mi?” gibi.
* Cool?: Özellikle gençler arasında veya çok rahat ortamlarda “Tamam mı?, Uygun mu?” anlamında kullanılabilir.
* Sorted? / All set?: Bir planın veya düzenlemenin tamamlanıp netleştiğini sormak için kullanılır. “Her şey ayarlandı mı?, Tamam mıyız?” gibi.
* Are we good?: Genellikle bir tartışma veya anlaşmazlık sonrası “Aramızda sorun kalmadı, değil mi? Anlaştık mı?” anlamında veya bir plan üzerinde “Tamam mıyız?” anlamında kullanılır.
* **İş ve Resmi Durumlar:**
* Is that settled (then)?: Bir konunun karara bağlandığını, artık tartışılmayacağını teyit etmek için kullanılır. “Bu konu karara bağlandı mı?, Anlaştık mı?”
* Do we have an agreement?: “Do we have a deal?” ile benzerdir ancak genellikle daha kapsamlı veya resmi anlaşmalar için tercih edilebilir. Sözleşmeler, ortaklıklar gibi durumlar için uygundur. Başarılı iş İngilizcesi iletişiminin önemli bir parçasıdır.
* Is the understanding clear?: Özellikle talimatların veya açıklamaların doğru anlaşılıp anlaşılmadığını kontrol ederken kullanılır. “Anlaşıldı mı?” sorusuna daha yakındır ama anlaşma bağlamında da kullanılabilir.
* Shall we proceed based on this understanding?: Daha nazik ve resmi bir yolla, varılan mutabakat üzerinden devam edilip edilemeyeceğini sorar.
Onaylama ve Teyit İhtiyacı
“Anlaştık mı?” sorusu sadece bir anlaşmayı bitirmez, aynı zamanda karşı tarafın onayını alma, yani bir teyit (confirmation) ihtiyacını da içerir. Bu yönüyle İngilizcedeki onaylama soru etiketleri (question tags) kullanımına benzer bir işlev görür. Örneğin, “We’ll start tomorrow, won’t we?” (Yarın başlayacağız, değil mi?) cümlesindeki gibi bir onay beklentisi vardır.
Sadece “Anlaştık” Demek İstiyorsanız
Bazen soru sormak yerine sadece anlaşmaya varıldığını belirtmek istersiniz. Bu durumda kullanılabilecek ifadeler şunlardır:
* Deal. (Anlaştık.)
* Agreed. (Anlaştık / Kabul.)
* It’s a deal. (Anlaşma tamamdır.)
* Settled. (Karara bağlandı / Anlaşıldı.)
* You’ve got a deal. (Teklifin kabul edildi, anlaştık.)
Dikkat Edilmesi Gerekenler
* **Tonlama:** Soruyu sorarken kullanılan tonlama, ifadenin anlamını değiştirebilir. Örneğin, “Deal?” sorusunu şüpheci bir tonla sormak, anlaşmadan emin olmadığınızı gösterebilir.
* **Vücut Dili:** El sıkışma gibi jestler, özellikle iş ortamlarında anlaşmayı pekiştirir.
* **Kültürel Farklılıklar:** Anlaşma biçimleri ve kullanılan ifadeler kültürden kültüre değişiklik gösterebilir. Özellikle uluslararası iş ortamlarında daha net ve formel ifadeler kullanmak genellikle daha güvenlidir.
Sonuç
“Anlaştık mı?” gibi basit görünen bir ifadenin İngilizce’de pek çok karşılığı bulunmaktadır. Doğru ifadeyi seçmek, konuşmanın geçtiği bağlama, konuşmacılar arasındaki ilişkiye ve hedeflenen resmiyet düzeyine bağlıdır. En yaygın kullanılanlar “Deal?” ve “Agreed?” olsa da, “Do we have a deal?“, “Are we agreed?“, “Is that settled?” gibi daha formel seçenekler de mevcuttur. Gayriresmi ortamlar için “Right?“, “Cool?“, “Sorted?” gibi daha rahat ifadeler tercih edilebilir.
İngilizce’de bir anlaşmaya vardığınızı teyit etmek veya sormak için kullanabileceğiniz bu çeşitli ifadeleri bilmek, iletişiminizi daha etkili ve doğru hale getirecektir. Bu tür İngilizce onaylama ve anlaşma ifadeleri, dil becerilerinizi geliştirmenin önemli bir parçasıdır.
Vay be, ‘Anlaştık mı?’ demenin İngilizce’de ne kadar çok yolu varmış meğer. Biz Türkçede tek bir kalıpla işi çözüyoruz genelde, ama İngilizcede durum farklıymış. Ben çoğu zaman ‘Okay?’ ya da belki ‘Deal?’ derdim. Yazıyı okuyunca özellikle ‘Deal?’ ile ‘Agreed?’ arasındaki farkı veya ‘Do we have a deal?’ gibi daha resmi kalıpları öğrenmek iyi oldu. Gayriresmi durumlar için önerilen ‘Sorted?’ veya ‘Are we good?’ gibi ifadeler de çok kullanışlı geldi kulağa. Bundan sonra duruma göre daha doğru seçimi yapabilirim gibi hissediyorum. Gerçekten aydınlatıcı ve pratik bir yazı olmuş, teşekkürler.