Bakarız İngilizcesi Nedir? Anlamları ve Kullanım Alanları

Türkçede günlük konuşma dilinde en sık rastlanan, joker gibi kullanılan ifadelerden biri şüphesiz “Bakarız”dır. Peki, bu kadar sık kullandığımız, bazen bir belirsizlik, bazen bir erteleme, bazen de kibarca bir reddetme anlamına gelen “Bakarız” İngilizcesi ne demek? Tek bir karşılığı var mı, yoksa duruma göre değişiyor mu? Bu yazıda, “Bakarız” ifadesinin İngilizce’deki farklı karşılıklarını, anlam nüanslarını ve kullanım alanlarını detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.

“Bakarız” Neden Bu Kadar Çok Anlama Geliyor?

“Bakarız” ifadesinin Türkçedeki esnekliği, kültürel iletişim alışkanlıklarımızla yakından ilgilidir. Doğrudan “Hayır” demek yerine daha dolaylı yolları tercih ettiğimiz durumlarda veya bir konu hakkında kesin bir cevap vermek istemediğimizde “Bakarız” kurtarıcı bir ifade olabilir. Bu nedenle İngilizce’ye çevirirken, ifadenin söylendiği bağlamı ve konuşmacının niyetini anlamak büyük önem taşır. Tek bir İngilizce kalıp, “Bakarız”ın tüm anlamlarını karşılamayabilir.

“Bakarız”ın İngilizce Karşılıkları ve Kullanım Alanları

“Bakarız”ın İngilizce’deki karşılığı, ifadenin kullanıldığı duruma ve taşıdığı anlama göre değişiklik gösterir. İşte en yaygın kullanılan İngilizce ifadeler ve temsil ettikleri anlamlar:

1. Belirsizlik ve Olasılık: “We’ll see” / “Let’s see”

En yaygın ve akla ilk gelen çevirilerden biri “We’ll see”dir. Gelecekte bir durumun nasıl sonuçlanacağının henüz belli olmadığını ifade eder. Özellikle bir plan veya olasılık hakkında konuşurken kullanılır.

Örnek:

  • A: Yarın pikniğe gidecek miyiz? (Are we going for a picnic tomorrow?)
  • B: Hava durumuna bakarız. (We’ll see about the weather.)

“Let’s see” ifadesi de benzer bir anlam taşır ancak genellikle konuşmacının durumu o an değerlendireceğini veya biraz daha bekleyip görmeyi teklif ettiğini ima eder.

Örnek:

  • A: Bu projeyi zamanında bitirebilir miyiz? (Can we finish this project on time?)
  • B: Bakarız, önce şu anki görevlere odaklanalım. (Let’s see, let’s focus on the current tasks first.)

Bu kullanımlar, İngilizce’deki see fiilinin ‘görmek’, ‘anlamak’ ve ‘bekleyip görmek’ gibi anlamlarıyla ilişkilidir.

2. Düşünme ve Değerlendirme: “I’ll think about it” / “We’ll consider it”

Eğer “Bakarız”, bir teklifi veya isteği hemen kabul etmek yerine üzerine düşüneceğiniz anlamına geliyorsa, “I’ll think about it” (Düşüneceğim) veya “We’ll consider it” (Değerlendireceğiz) daha uygun karşılıklar olabilir. Bu ifadeler, kesin bir yanıt vermeden önce zaman istediğinizi belirtir.

Örnek:

  • A: Maaşıma zam yapmayı düşünür müsünüz? (Would you consider giving me a raise?)
  • B: Bu konuya bir bakarız. (We’ll consider it. / I’ll think about it.)

3. Geri Dönüş Yapma Sözü (Belirsiz): “Let me get back to you on that” / “I’ll let you know”

Bazen “Bakarız”, bir soruya hemen cevap veremeyeceğiniz ama daha sonra bilgi vereceğiniz anlamına gelir. Bu durumda “Let me get back to you on that” (Bu konuda sana geri döneceğim) veya daha genel bir ifade olan “I’ll let you know” (Sana haber veririm) kullanılabilir. Bu ifadeler, bir söz verse de zamanlama konusunda netlik taşımaz, tıpkı Türkçedeki “Bakarız” gibi.

Örnek:

  • A: Toplantı saatini değiştirebilir miyiz? (Can we change the meeting time?)
  • B: Ajandama bir bakarım, sana haber veririm. (Let me check my schedule, I’ll let you know. / Let me get back to you on that.)

4. İnceleme ve Kontrol Etme: “I’ll look into it” / “We’ll check”

Eğer “Bakarız”, bir sorunu, durumu veya bilgiyi kontrol edeceğiniz, araştıracağınız anlamına geliyorsa, “I’ll look into it” (İnceleyeceğim/Araştıracağım) veya “We’ll check” (Kontrol edeceğiz) ifadeleri daha doğrudur.

Örnek:

  • A: Web sitesindeki hata hala devam ediyor. (The error on the website is still there.)
  • B: Hemen bir bakarız. (We’ll look into it right away. / We’ll check right away.)

Buradaki “look into” ifadesi, look fiilinin ‘bakmak’ anlamından türeyen ve ‘incelemek, araştırmak’ anlamına gelen bir phrasal verb’dür.

5. Kibarca Reddetme veya Erteleme: “Maybe” / “Perhaps” / Dolaylı İfadeler

“Bakarız”ın en zorlayıcı kullanımlarından biri, aslında kibarca “Hayır” demek veya bir konuyu geçiştirmek için kullanıldığı durumlardır. İngilizce’de bu anlamı doğrudan karşılayan tek bir kelime olmasa da, bağlama göre “Maybe” (Belki), “Perhaps” (Belki) gibi kelimeler veya daha dolaylı ifadeler kullanılabilir. Bazen de “We’ll see” veya “I’ll think about it” gibi ifadeler, tonlama ve beden diliyle birlikte bu kibar ret anlamını taşıyabilir.

Örnek:

  • A: Bu hafta sonu bize yemeğe gelir misiniz? (Would you like to come over for dinner this weekend?)
  • B: Bakarız, henüz plan yapmadık. (Maybe. We haven’t made plans yet. / We’ll see.)

Bu gibi durumlarda, doğrudan çeviri yerine karşı tarafın niyetini anlamak ve ona göre bir cevap vermek önemlidir. İngilizce’de genellikle daha doğrudan bir iletişim tercih edilse de, bu tür dolaylı ifadeler de mevcuttur.

6. Duruma Göre Hareket Etme: “Let’s play it by ear”

Özellikle planların kesin olmadığı ve olayların gelişimine göre hareket edileceği durumlarda kullanılan “Bakarız” için “Let’s play it by ear” ifadesi oldukça uygun bir karşılıktır. Bu deyim, ‘duruma göre karar verelim, akışına bırakalım’ anlamına gelir.

Örnek:

  • A: Konserden sonra bir şeyler yapalım mı? (Should we do something after the concert?)
  • B: Bakarız, o anki modumuza göre karar veririz. (Let’s play it by ear and decide depending on how we feel.)

Hangi Karşılığı Seçmeli? Bağlamın Önemi

Gördüğünüz gibi, “Bakarız”ın İngilizce karşılığı tek bir kalıpla sınırlı değil. Doğru ifadeyi seçmek için aşağıdaki faktörleri göz önünde bulundurmalısınız:

  • Niyetiniz Nedir? (Gerçekten kontrol mü edeceksiniz, düşünecek misiniz, yoksa konuyu mu geçiştiriyorsunuz?)
  • Bağlam Nedir? (Resmi bir ortam mı, samimi bir sohbet mi?)
  • Karşınızdaki Kişi Kim? (İlişkinizin yakınlığı nedir?)
  • Ne Kadar Kesinlik İfade Etmek İstiyorsunuz? (Biraz umut vermek mi, yoksa tamamen belirsiz mi bırakmak istiyorsunuz?)

Bu soruların cevapları, “We’ll see”, “I’ll think about it”, “I’ll look into it”, “Let me get back to you” veya “Let’s play it by ear” gibi ifadelerden hangisinin en uygun olduğunu belirlemenize yardımcı olacaktır. Bu tür nüansları anlamak ve doğru çeviriyi seçmek, etkili iletişimin önemli bir parçasıdır ve sık yapılan çeviri hatalarından kaçınmanızı sağlar.

Sonuç

“Bakarız”, Türkçenin zenginliğini ve kültürel iletişim kodlarını yansıtan çok katmanlı bir ifadedir. İngilizce’ye çevirirken bu katmanları anlamak ve duruma en uygun karşılığı seçmek gerekir. “We’ll see” genel bir başlangıç noktası olsa da, niyetinize ve bağlama göre “I’ll think about it”, “I’ll look into it”, “Let me get back to you”, “Maybe” veya “Let’s play it by ear” gibi daha spesifik ifadeleri kullanmak, iletişiminizi daha net ve etkili hale getirecektir. Unutmayın, doğru çeviri sadece kelimeleri değil, aynı zamanda anlamı ve niyeti de aktarmalıdır.

“Bakarız İngilizcesi Nedir? Anlamları ve Kullanım Alanları” için 1 yorum

  1. Bu yazı çok faydalı olmuş gerçekten. Günlük dilde ‘bakarız’ı ne kadar çok kullandığımızı fark ettim okurken. Bazen bir geçiştirme, bazen gerçekten düşüneceğimizi belirtmek için kullanıyoruz. İngilizce’de bu kadar farklı karşılığı olduğunu bilmiyordum açıkçası. Özellikle ‘Let’s play it by ear’ karşılığı çok hoşuma gitti, tam da o anki duruma göre hareket etme anlamını veriyor. Sadece ‘We’ll see’ demekten çok daha fazlası varmış. Bu açıklamalar sayesinde artık İngilizce konuşurken hangi durumda hangi ifadeyi kullanacağımı daha iyi bileceğim. Teşekkürler bu detaylı anlatım için.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top