Pardon İngilizcesi: Hangi Durumda Ne Demeli?

Pardon İngilizcesi: Farklı Durumlar İçin Doğru Kullanımlar

Türkçede ‘pardon’ kelimesi oldukça esnek bir kullanıma sahiptir. Birine yanlışlıkla çarptığımızda, söylenen bir şeyi anlamadığımızda veya birinin dikkatini çekmek istediğimizde bu kelimeyi kullanırız. Ancak İngilizcede durum biraz daha farklıdır ve ‘pardon’ kelimesinin tek bir karşılığı yoktur. Kullanım amacı ve bağlama göre farklı ifadeler tercih edilir. Bu yazıda, Türkçedeki ‘pardon’un İngilizce’deki çeşitli karşılıklarını ve hangi durumda hangisini kullanmanız gerektiğini detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.

1. Hafif Hatalar ve Özür Dileme Durumları İçin “Pardon”

Günlük hayatta birine hafifçe çarpmak, yolunu kesmek veya istemeden küçük bir rahatsızlık vermek gibi durumlarda Türkçede ‘pardon’ deriz. İngilizcede bu durumlar için kullanılabilecek başlıca ifadeler şunlardır:

Excuse me

En yaygın kullanılan ifadelerden biridir. Genellikle birine yol sormadan, kalabalıkta birinin yanından geçmeden veya birinin dikkatini çekmeden önce kullanılır. Aynı zamanda, birine çarptıktan veya ayağına bastıktan hemen sonra da kullanılabilir.

  • Excuse me, could you tell me the time? (Affedersiniz, saati söyler misiniz?)
  • Excuse me, may I get past? (Affedersiniz, geçebilir miyim?)
  • Oh, excuse me! I didn’t see you there. (Aa, affedersiniz! Sizi orada görmedim.)

Sorry

‘Excuse me’ gibi ‘sorry’ de küçük hatalar için sıkça kullanılır. Ancak ‘sorry’ genellikle hatanın ardından kullanılır ve doğrudan bir özür ifadesidir. ‘Excuse me’ ise bazen bir eylemden önce izin isteme veya dikkat çekme amacı taşır. ‘Sorry’, aynı zamanda üzüntü veya sempati belirtmek için de kullanılır.

  • Sorry, I bumped into you. (Üzgünüm, size çarptım.)
  • I’m sorry, I stepped on your foot. (Üzgünüm, ayağınıza bastım.)
  • I’m sorry to hear about your cat. (Kediniz için üzüldüğümü belirtmek isterim – Sempati)

Pardon me

‘Excuse me’ ile benzer bir kullanıma sahiptir, ancak biraz daha resmi veya kibar olarak algılanabilir. Özellikle Amerikan İngilizcesinde ‘excuse me’ kadar yaygın olmasa da hala kullanılır. Hapşırma, öksürme veya geğirme gibi küçük sosyal ihlallerden sonra da kullanılabilir.

  • Pardon me, I need to get through. (Affedersiniz, geçmem gerekiyor.)
  • Pardon me for interrupting. (Böldüğüm için affedersiniz.)

My bad (Informal)

Çok daha samimi ve gündelik bir ifadedir. Genellikle arkadaşlar arasında yapılan küçük hatalar için kullanılır ve “benim hatam” anlamına gelir.

  • Oops, I forgot to bring the book. My bad. (Tüh, kitabı getirmeyi unuttum. Benim hatam.)

I apologize (Formal)

Daha ciddi veya resmi durumlar için kullanılan güçlü bir özür ifadesidir. İş ortamında veya resmi yazışmalarda tercih edilir. İngilizce özür dileme yöntemleri arasında en resmi olanlardan biridir.

  • I apologize for the delay in responding to your email. (E-postanıza yanıt vermedeki gecikme için özür dilerim.)

2. Anlamadığınızı Belirtmek veya Tekrar İstemek İçin “Pardon”

Birinin söylediğini duyamadığımızda veya anlamadığımızda Türkçede “Pardon?” veya “Efendim?” deriz. İngilizcede bu amaçla kullanılan çeşitli ifadeler vardır ve tonlama burada büyük önem taşır:

Sorry?

En yaygın ve genellikle kibar kabul edilen yollardan biridir. Soru tonlamasıyla söylenir.

  • A: We need to leave at 8. B: Sorry? (What time?) (A: 8’de çıkmalıyız. B: Pardon? (Saat kaçta?))

Excuse me?

‘Sorry?’ gibi yaygın ve kibardır. Yine soru tonlamasıyla kullanılır.

  • A: Could you pass the salt? B: Excuse me? (I didn’t hear you). (A: Tuzu uzatır mısın? B: Pardon? (Duyamadım).)

Pardon? / Pardon me?

Bu kullanım ‘pardon’ kelimesinin Türkçedeki anlamına en yakın olanıdır. Kibar bir şekilde tekrar istemek için kullanılır. ‘Sorry?’ veya ‘Excuse me?’ kadar yaygın olmasa da hala kullanılır ve genellikle kibar bulunur.

  • A: The meeting is rescheduled. B: Pardon? Could you say that again? (A: Toplantı yeniden planlandı. B: Pardon? Tekrar söyler misiniz?)

Could you repeat that, please? / Could you say that again, please?

Doğrudan ve kibarca tekrar istemenin en net yoludur. Resmi veya gayriresmi her durumda kullanılabilir.

  • I didn’t quite catch that. Could you repeat that, please? (Tam anlayamadım. Tekrar eder misiniz, lütfen?)

What? / What was that? (Informal)

‘Ne?’ anlamına gelir ve oldukça samimi veya hatta kaba algılanabilecek bir ifadedir. Yakın arkadaşlar veya aile arasında kullanılabilir, ancak resmi durumlarda veya tanımadığınız kişilerle konuşurken kaçınılmalıdır.

  • A: Let’s go grab some food. B: What? I couldn’t hear you over the music. (A: Hadi gidip bir şeyler yiyelim. B: Ne? Müzikten seni duyamadım.)

I beg your pardon?

Bu ifade iki farklı anlama gelebilir. Kibarca tekrar istemek için kullanılabilir (özellikle eski veya daha resmi kullanımlarda). Ancak günümüzde daha çok, duyulan şeye şaşırma, inanmama veya hatta kızgınlık belirtmek için kullanılır. Tonlama anlamı belirler.

  • I beg your pardon? Did you just say I was wrong? (Affedersiniz ama? Az önce benim hatalı olduğumu mu söylediniz? – Şaşkınlık/Kızgınlık)

3. Birinin Dikkatini Çekmek İçin “Pardon”

Yolda birine adres sormak, bir garsonu çağırmak veya bir konuşmayı bölmek gerektiğinde Türkçede “Pardon bakar mısınız?” gibi ifadeler kullanırız. İngilizcede bu durum için neredeyse her zaman ‘Excuse me’ kullanılır.

  • Excuse me, is this seat taken? (Affedersiniz, bu koltuk dolu mu?)
  • Excuse me, waiter! Could we have the bill, please? (Affedersiniz garson! Hesabı alabilir miyiz, lütfen?)
  • Excuse me for interrupting, but there’s an urgent phone call for you. (Böldüğüm için affedersiniz ama sizin için acil bir telefon var.)

Bu durumda ‘Sorry’ veya ‘Pardon me’ kullanmak genellikle doğru olmaz. ‘Sorry’ bir hata sonrası özür için, ‘Pardon me’ ise daha çok kişisel küçük ihlaller (hapşırma gibi) veya nadiren dikkat çekmek için kullanılır, ancak ‘Excuse me’ çok daha yaygındır.

Sonuç: Doğru İfadeyi Seçmek

Gördüğünüz gibi, Türkçedeki tek bir ‘pardon’ kelimesinin İngilizcede birçok farklı karşılığı bulunmaktadır. Hangi ifadeyi seçeceğiniz tamamen duruma, niyete ve konuşmanın geçtiği sosyal bağlama bağlıdır.

  • Küçük bir hata veya rahatsızlık için: Excuse me veya Sorry.
  • Bir şeyi duyamadığınızda veya anlamadığınızda: Sorry?, Excuse me?, Pardon? veya daha direkt olarak Could you repeat that?
  • Birinin dikkatini çekmek için: Neredeyse her zaman Excuse me.
  • Daha resmi özürler için: I apologize.
  • Gayriresmi hatalar için (arkadaş arasında): My bad.

Bu ifadeleri doğru yerlerde kullanmak, İngilizce iletişim becerilerinizi geliştirmenin önemli bir parçasıdır. Anlam farklılıklarını ve kullanım nüanslarını öğrenmek, daha doğal ve etkili bir iletişim kurmanıza yardımcı olacaktır. Bol bol pratik yaparak ve farklı durumlarda bu ifadelerin nasıl kullanıldığını gözlemleyerek İngilizce konuşma becerilerinizi daha ileri taşıyabilirsiniz.

“Pardon İngilizcesi: Hangi Durumda Ne Demeli?” için 1 yorum

  1. Bu yazı gerçekten çok işime yaradı. Türkçede her şeye ‘pardon’ deyip geçiyoruz ya, İngilizcede durumun bu kadar farklı olduğunu bazen unutuyor insan. Küçük bir özür için mi, tekrar sormak için mi, yoksa dikkat çekmek için mi kullandığımıza göre kelime değişiyormuş. Özellikle ‘excuse me’ ile ‘sorry’ arasındaki farkı hep karıştırırdım, şimdi daha net anladım. Birinin dikkatini çekmek için de genelde ‘excuse me’ kullanılması gerektiğini öğrenmem iyi oldu. Anlamadığımızda ‘sorry?’ demek de daha kibarmış. Gerçekten İngilizce konuşurken bu ayrımları bilmek önemliymiş. Teşekkürler bu faydalı derleme için.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top