İngilizce Gerund ve Infinitive Konu Anlatımı

İngilizce Gerund ve Infinitive Konu Anlatımı

İngilizce Gerund ve Infinitive Konu Anlatımı

Gerund ve Infinitive Arasındaki Farklar: İngilizce Fiilimsilerin Kapsamlı Rehberi

1. Giriş: İngilizce’nin Temel Taşları – Gerund ve Infinitive Dünyasına Yolculuk

İngilizce öğrenme yolculuğunda belirli dilbilgisi yapıları, dilin temel taşlarını oluşturur ve akıcılık kazanmada kritik rol oynar. Bu yapılardan ikisi, özellikle iki fiilin bir arada kullanıldığı durumlarda sıkça kafa karışıklığına yol açabilen Gerund (isim-fiil) ve Infinitive (mastar) yapılarıdır. Türkçede genel olarak “fiilimsi” (eylemsi) olarak adlandırılan bu yapılar , İngilizce cümleleri doğru bir şekilde kurabilmek, eylemleri, amaçları, fikirleri ve tercihleri ifade edebilmek için vazgeçilmezdir.  

Gerund ve Infinitive yapılarına hakim olmak, İngilizce’de sadece dilbilgisi doğruluğu sağlamakla kalmaz, aynı zamanda ifadelere anlam derinliği ve çeşitlilik katar. Hem günlük konuşma dilinde hem de yazılı metinlerde oldukça yaygın olarak kullanılırlar. Ancak, hangi durumda “-ing” ekinin (Gerund), hangi durumda “to + fiil” yapısının (to-Infinitive) veya fiilin yalın halinin (Bare Infinitive) kullanılacağını belirlemek, özellikle Türkçe konuşan öğrenciler için zorlayıcı olabilir. Belirli fiillerin ardından gelen yapının değişmesi veya aynı fiilin Gerund ya da Infinitive almasına bağlı olarak anlamının farklılaşması gibi durumlar, bu konuyu karmaşık hale getirebilmektedir.  

Bu makalenin amacı, İngilizce’deki Gerund ve Infinitive yapılarını kapsamlı bir şekilde ele almak, temel tanımlarını ve ayırt edici özelliklerini sunmak, kullanım alanlarını detaylı örneklerle açıklamak, hangi fiillerin hangi yapıyı aldığını listelemek, özellikle anlam değişikliğine yol açan fiillere odaklanmak ve yaygın yapılan hatalara dikkat çekmektir. Bu rehber sayesinde, İngilizce fiilimsiler konusundaki kafa karışıklığını gidermeyi ve bu önemli dilbilgisi yapılarını doğru ve etkili bir şekilde kullanma becerisini geliştirmeyi hedefliyoruz.

2. Gerund ve Infinitive Nedir? Temel Tanımlar ve Ayırt Edici Özellikler

İngilizce’de bir cümlede ana fiilden sonra ikinci bir eylem veya durum ifade etmek gerektiğinde, ikinci fiil genellikle doğrudan kullanılmaz; bunun yerine Gerund veya Infinitive formuna dönüştürülür. Bu dönüşüm, cümlenin dilbilgisi açısından doğru ve akıcı olmasını sağlar.  

Gerund (-ing Formu): Fiilden Türeyen İsim

Tanım: Gerund, bir fiilin sonuna “-ing” eki getirilerek oluşturulan ve cümlede isim (noun) görevi gören bir yapıdır. Türkçedeki karşılığı genellikle “isim-fiil” olarak ifade edilir ve “-me, -ma, -ış, -iş, -uş, -üş” gibi eklerle yapılan yapılarla benzerlik gösterir. Örneğin, “swim” (yüzmek) fiilinin Gerund hali “swimming” (yüzme) olur.  

İşlevi: Bir isim gibi davrandığı için, cümlede özne (subject), nesne (object) veya bir edatın nesnesi (object of a preposition) olabilir.  

Örnekler:

  • Swimming is fun. (Yüzmek eğlencelidir.) – Özne olarak kullanılmıştır.  
  • I enjoy reading. (Okumaktan hoşlanırım.) – Nesne olarak kullanılmıştır.  

Gerund yapısı, fiilin “-ing” halini (present participle) alıp dilbilgisel olarak isim görevinde kullanıldığı için, genellikle eylemin veya deneyimin kendisini bir kavram olarak ifade eder. Bu durum, “Swimming is fun” gibi cümlelerde odak noktasını doğrudan genel aktivitenin üzerine çeker.  

Infinitive (Mastar Hali): ‘To + Fiil’ ve Yalın Fiil

Tanım: Infinitive, genellikle fiilin “to” edatı ile birlikte kullanılan temel halidir (to-infinitive). Ancak bazı durumlarda “to” olmadan, fiilin yalın haliyle de kullanılır (bare infinitive veya zero infinitive). Türkçedeki “-mek, -mak” ekleriyle oluşturulan “mastar” yapısına karşılık gelir.  

İşlevi: Infinitive yapısı oldukça çok yönlüdür; cümlede isim, sıfat veya zarf işlevi görebilir. Genellikle bir eylemin amacını, niyetini, potansiyelini veya geleceğe yönelik bir durumu ifade etmek için kullanılır.  

Türleri:

  • To-Infinitive: to swim (yüzmek), to read (okumak).  
  • Bare Infinitive (Yalın Mastar): swim (yüzmek), read (okumak) (Modal fiillerden, let, make gibi fiillerden sonra kullanılır).  

Örnekler:

  • I want to travel. (Seyahat etmek istiyorum.) – Nesne olarak (to-infinitive).  
  • To travel is expensive. (Seyahat etmek pahalıdır.) – Özne olarak (to-infinitive).  
  • You must study. (Çalışmalısın.) – Modal fiilden sonra (bare infinitive).  

Özellikle “to-infinitive” yapısı, doğası gereği bir eyleme veya duruma yönelimi ifade eder. Bu ileriye dönük nitelik, onu hedefleri (“I want to learn Spanish” – İspanyolca öğrenmek istiyorum ), amaçları (“She came to collect her pay cheque” – Maaş çekini almak için geldi ) veya potansiyel durumları (“It’s important to listen” – Dinlemek önemlidir ) ifade etmek için uygun kılar. Bu durum, Gerund’ların sıklıkla mevcut tercihleri (“I enjoy reading” – Okumaktan hoşlanırım ) veya genel durumları (“Swimming is fun” – Yüzmek eğlencelidir ) tanımlamadaki rolüyle bir karşıtlık oluşturur.  

Temel Farklılıklar Özet Tablosu

Aşağıdaki tablo, Gerund ve Infinitive arasındaki temel farkları özetlemektedir:

ÖzellikGerund (İsim-Fiil)Infinitive (Mastar)
FormFiil + -ingto + Fiil (to-infinitive) / Fiil (bare infinitive)
Temel İşleviİsimİsim, Sıfat, Zarf
Yaygın ÇağrışımAktivite, Deneyim, GerçeklikAmaç, Niyet, Potansiyel, Gelecek

Bu tablo, konunun detaylarına girmeden önce iki yapı arasındaki ana ayrımları hızlıca görmeyi sağlar ve temel anlayışı pekiştirir.

3. Gerund (-ing) Kullanım Alanları: Detaylı İnceleme

Gerund yapısı, İngilizce’de oldukça çeşitli ve belirli kurallara bağlı olarak kullanılır. Fiilin “-ing” eki almış bu isimleşmiş hali, cümlenin farklı öğeleri olarak karşımıza çıkar.

Özne (Subject) Olarak Gerund

Bir Gerund veya Gerund öbeği (gerund phrase), cümlenin öznesi olarak kullanılabilir. Bu durumda, eylemin kendisi cümlenin ana konusunu oluşturur ve genellikle tekil bir fiil ile takip edilir. Gerund’ı özne olarak kullanmak, eylemin veya sürecin kendisine vurgu yapar. Örneğin, “Smoking causes lung cancer” cümlesinde odak noktası doğrudan sigara içme eylemidir.  

Örnekler:

  • Reading is fun. (Okumak eğlencelidir.)  
  • Learning a new language takes time. (Yeni bir dil öğrenmek zaman alır.)  
  • Flying makes me nervous. (Uçmak beni gergin yapar.)  
  • Hiking can be a good activity. (Doğa yürüyüşü iyi bir aktivite olabilir.)  
  • Eating people is wrong. (İnsan yemek yanlıştır.)  

Nesne (Object) Olarak Gerund

Gerund’lar, belirli fiillerin doğrudan nesnesi olarak sıkça kullanılır. Bu durumda Gerund, fiilin yöneldiği eylemi veya durumu ifade eder.  

Örnekler:

  • I enjoy reading. (Okumaktan hoşlanırım.)  
  • She dislikes cooking. (Yemek yapmaktan hoşlanmaz.)  
  • He admitted stealing the money. (Parayı çaldığını itiraf etti.)  
  • They finished studying at ten sharp. (Tam on’da çalışmayı bitirdiler.)  

Belirli Fiillerden Sonra Gerund Kullanımı

İngilizce’de önemli sayıda fiil, kendilerinden sonra zorunlu olarak bir Gerund yapısı alır. Bu fiilleri öğrenmek, Gerund kullanımının doğruluğu açısından kritik öneme sahiptir. Bu fiiller genellikle hoşlanma/hoşlanmama, kaçınma, bitirme, erteleme, önerme, düşünme gibi durumları ifade eder.  

Yaygın Örnekler:

  • I enjoy swimming. (Yüzmekten hoşlanırım.)  
  • You should avoid looking at his face. (Onun yüzüne bakmaktan kaçınmalısın.)  
  • He finished writing the report. (Raporu yazmayı bitirdi.)  
  • Suzy suggested going to the zoo. (Suzy hayvanat bahçesine gitmeyi önerdi.)  
  • Would you mind stopping at the Post Office? (Postanede durmanızın bir sakıncası var mı?)  
  • Keep on asking for money. (Para istemeye devam etti.)  
  • The new driver is practising parking today. (Yeni sürücü bugün park etme pratiği yapıyor.)  
  • He admitted taking the money. (Parayı aldığını itiraf etti.)  
  • He denied committing the crime. (Suçu işlediğini inkar etti.)  

Tablo: Yaygın Olarak Gerund Alan Fiiller

Aşağıdaki tablo, kendisinden sonra genellikle Gerund (-ing) alan yaygın fiillerin bir listesini ve Türkçe anlamlarını içermektedir. Bu liste, öğrenme sürecinde önemli bir başvuru kaynağıdır.

İngilizce FiilTürkçe Anlamıİngilizce FiilTürkçe Anlamı
admitkabul etmek, itiraf etmekforgiveaffetmek
advisetavsiye etmek (nesnesiz)give up (stop)bırakmak, vazgeçmek
anticipatebeklemek, ummakimaginehayal etmek
appreciatetakdir etmek, memnun olmakinvolveiçermek, gerektirmek
avoidkaçınmak, sakınmakkeep (on)devam etmek
can’t helpkendini alamamakmentionbahsetmek, değinmek
can’t standkatlanamamak, dayanamamakmindaldırmak, sakınca görmek
completetamamlamakmissözlemek, kaçırmak
considerdüşünmek, değerlendirmekpostponeertelemek
delaygeciktirmek, ertelemekpracticepratik yapmak
denyinkar etmekquitbırakmak, terk etmek
detestnefret etmekrecallhatırlamak
discusstartışmak, görüşmekrecollecthatırlamak
dislikehoşlanmamakrecommendtavsiye etmek (nesnesiz)
dreadkorkmak, çekinmekreportbildirmek, rapor etmek
endurekatlanmak, dayanmakresentgücenmek, içerlemek
enjoyhoşlanmak, keyif almakresistdirenmek, karşı koymak
escapekaçmak, kurtulmakresumeyeniden başlamak, devam etmek
excusemazur görmek, affetmekriskriske atmak
explainaçıklamaksuggestönermek
fancyistemek, hayal etmektoleratehoş görmek, katlanmak
fearkorkmakunderstandanlamak
feel likecanı istemekurgeısrar etmek, teşvik etmek
finishbitirmek

Edatlardan (Prepositions) Sonra Gerund Kullanımı

İngilizce dilbilgisinin en kesin kurallarından biri şudur: Bir edattan (preposition: in, on, at, of, for, about, after, before, without, instead of, by, despite, besides vb.) sonra bir fiil geliyorsa, bu fiil her zaman Gerund (-ing) formunda olmalıdır. Bu kuralın temelinde, edatların dilbilgisel olarak genellikle isimleri veya zamirleri cümlenin diğer öğelerine bağlaması yatar. Gerund yapısı da isim işlevi gördüğü için , bir edatın nesnesi olarak doğal bir şekilde kullanılır. Bir edattan sonra (nadir kullanılan “about to” gibi kalıplar hariç) infinitive kullanmak standart İngilizce’de dilbilgisi hatasıdır. Bu durum, “Gerund bir isimdir” kavramını pekiştirir.  

Örnekler:

  • She is good at painting. (Resim yapmada iyidir.)  
  • He’s interested in learning new things. (Yeni şeyler öğrenmekle ilgileniyor.)  
  • Thank you for helping me. (Bana yardım ettiğin için teşekkür ederim.)
  • Think about studying abroad. (Yurtdışında okumayı düşün.)
  • After driving all night, we arrived in Madrid. (Bütün gece araba sürdükten sonra Madrid’e vardık.)  
  • He left without saying goodbye. (Vedalaşmadan ayrıldı.)  
  • She ate an apple instead of having dessert. (Tatlı yemek yerine elma yedi.)  
  • She avoided him by walking on the opposite side. (Yolun karşı tarafında yürüyerek ondan kaçındı.)  
  • There’s no point in waiting. (Beklemenin anlamı yok.)  
  • I will go out after having a shower. (Duş aldıktan sonra dışarı çıkacağım.)  

Özel Durum: Edat Olarak ‘to’ “To” kelimesi genellikle infinitive yapısının bir parçası olarak düşünülse de, bazı durumlarda bir edat olarak işlev görür. Bu durumda, kendisinden sonra gelen fiil Gerund formunda olmalıdır. Bu yapıyı içeren yaygın ifadeler şunlardır:

  • look forward to (dört gözle beklemek)
  • be used to (alışkın olmak)
  • be accustomed to (alışkın olmak)
  • object to / have an objection to (itiraz etmek)
  • prefer (doing) something to (doing) something else (bir şeyi yapmayı diğerine tercih etmek)
  • in addition to (ek olarak)
  • commit to (kendini adamak)
  • devote to (kendini adamak)
  • adjust to (uyum sağlamak)
  • be opposed to (karşı olmak)

Örnekler:

  • I look forward to hearing from you soon. (Sizden yakında haber almayı dört gözle bekliyorum.)  
  • I am used to waiting for buses. (Otobüs beklemeye alışkınım.)  
  • She didn’t really take to studying English. (İngilizce çalışmaya pek ısınamadı.)  
  • He objected to paying the extra fee. (Ek ücret ödemeye itiraz etti.)

Diğer Gerund Kullanımları

  • İyelik Ekleri + Gerund (Possessives + Gerund): Özellikle resmi İngilizce’de, Gerund’dan önce iyelik sıfatları (my, your, his, her, its, our, their) veya iyelik bildiren isimler (John’s, the student’s) kullanılabilir. Günlük dilde nesne zamirleri (me, you, him vb.) de kullanılabilmektedir.
    • I appreciate your helping me. (Bana yardım etmeni takdir ediyorum.)  
    • We will celebrate Susan’s winning the contest. (Susan’ın yarışmayı kazanmasını kutlayacağız.)  
    • Please, forgive my phoning you so late. (Seni bu kadar geç aramamı affet lütfen.)  
    • The teacher won’t excuse your coming late again. (Öğretmen tekrar geç gelmeni mazur görmeyecek.)  
  • Aktiviteler İçin ‘Go + Gerund’: Rekreasyonel aktiviteler, sporlar ve hobiler için sıkça “go + Gerund” yapısı kullanılır.
    • We go hiking once a month. (Ayda bir kez doğa yürüyüşüne gideriz.)  
    • Let’s go shopping this afternoon. (Bu öğleden sonra alışverişe gidelim.)
    • They will go fishing this weekend. (Bu hafta sonu balık tutmaya gidecekler.)  
  • Belirli İfadelerle Gerund: Bazı sabit ifadeler her zaman Gerund ile kullanılır:
    • can’t help (kendini alamamak): She couldn’t help falling in love with him. (Ona aşık olmaktan kendini alamadı.)  
    • can’t stand (dayanamamak): I can’t stand being stuck in traffic jams. (Trafikte sıkışıp kalmaya dayanamıyorum.)  
    • it’s no use / it’s no good (faydası yok): It’s no use trying to escape. (Kaçmaya çalışmanın faydası yok.)  
    • there’s no point in (anlamı yok): There’s no point in arguing with him. (Onunla tartışmanın bir anlamı yok.)  
    • be worth (değmek): It might be worth phoning the station. (İstasyonu aramaya değebilir.)  
    • spend time/money (zaman/para harcamak): She spent all day shopping. (Tüm gününü alışveriş yaparak geçirdi.)  
  • Bileşik İsimlerde Gerund (Gerunds in Compound Nouns): Gerund’lar, bir amacın belirtildiği bileşik isimlerde kullanılabilir. Burada “-ing” eki eylemin devam ettiğini değil, ismin amacını belirtir.
    • swimming pool (yüzme havuzu – yüzmek için havuz)  
    • driving lesson (sürüş dersi – sürmek için ders)  
    • running shoes (koşu ayakkabısı – koşmak için ayakkabı)  
    • waiting room (bekleme odası – beklemek için oda)  

4. Infinitive (Mastar) Kullanım Alanları: Detaylı İnceleme

Infinitive yapısı, İngilizce’de Gerund kadar yaygın ve önemlidir. Hem “to” ile kullanılan formu (to-infinitive) hem de “to” olmadan kullanılan yalın hali (bare infinitive) farklı dilbilgisel işlevlere sahiptir.

To-Infinitive Kullanımı

Fiilin başına “to” getirilerek oluşturulan bu yapı, çeşitli anlamlar ve işlevler taşır.

  • Belirli Fiillerden Sonra To-Infinitive: Çok sayıda İngilizce fiil, kendilerinden sonra bir eylem ifade edildiğinde “to-infinitive” yapısını gerektirir. Bu fiiller genellikle istek, karar, plan, niyet, umut, söz verme, deneme, öğrenme, başarma gibi kavramlarla ilişkilidir.
    • Örnekler:
      • I want to eat ice cream. (Dondurma yemek istiyorum.)  
      • She decided to study hard. (Sıkı çalışmaya karar verdi.)  
      • We plan to visit London next year. (Gelecek yıl Londra’yı ziyaret etmeyi planlıyoruz.)  
      • He refused to give up. (Vazgeçmeyi reddetti.)  
      • They agreed to help us. (Bize yardım etmeyi kabul ettiler.)  
      • I hope to see you next week. (Gelecek hafta seni görmeyi umuyorum.)  
      • He learned to play the piano. (Piyano çalmayı öğrendi.)  
      • She seems to be tired. (Yorgun görünüyor.)  
      • I can’t afford to buy it. (Onu almaya gücüm yetmez.)  
    • Tablo: Yaygın Olarak To-Infinitive Alan Fiiller Aşağıdaki tablo, kendisinden sonra genellikle to-infinitive alan yaygın fiilleri listelemektedir:
İngilizce FiilTürkçe Anlamıİngilizce FiilTürkçe Anlamı
affordgücü yetmek (maddi)learnöğrenmek
agreekabul etmek, anlaşmaklongözlem duymak
aimamaçlamakmanagebaşarmak, yönetmek
appeargörünmekmeanniyet etmek, kastetmek
arrangeayarlamak, düzenlemekneedihtiyaç duymak
askistemek, sormakofferteklif etmek
attemptgirişimde bulunmakplanplanlamak
begyalvarmakpreparehazırlamak
careistemek, umursamakpretendgibi davranmak
chooseseçmekpromisesöz vermek
claimiddia etmekrefusereddetmek
consentrazı olmakrequestrica etmek, istemek
decidekarar vermekresolvekarar vermek
demandtalep etmekseekaramak, çabalamak
deservehak etmekseemgörünmek
determinebelirlemek, karar vermekstriveçabalamak
electseçmekstrugglemücadele etmek
endeavourçabalamakswearyemin etmek
expectummak, beklemektendeğiliminde olmak
failbaşarısız olmakthreatentehdit etmek
getelde etmek, olmakvolunteergönüllü olmak
guaranteegaranti etmekwaitbeklemek
happentesadüfen olmakwantistemek
hastenacele etmekwishdilemek
hesitatetereddüt etmekwould likeistemek (nazikçe)
hopeumut etmekyearnözlem duymak
hurryacele etmek
intendniyet etmek
  • Belirli Sıfatlardan Sonra To-Infinitive: İngilizce’de sıfatlardan sonra to-infinitive kullanımı oldukça yaygındır. Genellikle şu yapı takip edilir: Özne + be + Sıfat + (for/of someone) + to-Infinitive. Bu yapı, bir duygunun nedenini (happy to see you) veya bir yargının bağlamını (difficult to solve) açıklamak için kullanılır. Sıfat bir durumu veya kaliteyi tanımlarken, ardından gelen infinitive bu durumla ilgili eylemi veya durumu belirtir. “Neden mutlu?” veya “Ne açıdan zor?” gibi sorulara yanıt verir.
    • Yaygın Sıfatlar: happy, glad, pleased, sad, sorry, disappointed, surprised, amazed, anxious, eager, reluctant, willing, afraid, ready, careful, important, necessary, possible, impossible, easy, difficult, hard, dangerous, safe, expensive, cheap, nice, kind, rude, right, wrong, likely, certain.
    • Örnekler:
      • I am happy to be here! (Burada olduğum için mutluyum!)  
      • It is important to be patient. (Sabırlı olmak önemlidir.)  
      • The rules are not hard to understand. (Kurallar anlaşılması zor değil.)  
      • It was nice of him to help. (Yardım etmesi nazikçeydi.)  
      • She is determined to learn how to play the guitar. (Gitar çalmayı öğrenmeye kararlı.)  
      • He was disappointed to find the store closed. (Dükkanı kapalı bulunca hayal kırıklığına uğradı.)  
      • It is easy to learn. (Öğrenmek kolaydır.)  
  • Amaç Bildirmek İçin To-Infinitive (Infinitive of Purpose): To-infinitive’in en yaygın kullanımlarından biri, bir eylemin yapılma amacını veya nedenini (“Neden?” sorusuna cevap olarak) belirtmektir. Daha resmi durumlarda veya vurgu yapmak için in order to veya so as to yapıları da kullanılabilir. Olumsuz amaç (yapmamak için) belirtirken in order not to veya so as not to kullanılır.
    • Örnekler:
      • She came to collect her pay cheque. (Maaş çekini almak için geldi.)  
      • I went to the store to buy milk. (Süt almak için markete gittim.)  
      • He studies hard in order to pass the exam. (Sınavı geçmek için çok çalışır.)  
      • They stopped suddenly so as not to have an accident. (Kaza yapmamak için aniden durdular.)  
      • I am calling to ask you about dad. (Babam hakkında sormak için arıyorum.)  
  • Diğer To-Infinitive Kullanımları:
    • Özne Olarak: Cümlenin öznesi olarak kullanılabilir, ancak bu kullanım Gerund özneye göre genellikle daha resmi veya soyut kabul edilir. Genellikle cümlenin başına “It” getirilerek (“preparatory subject”) kullanılır: Itis importantto getthere on time. (Oraya zamanında varmak önemlidir.).
      • To know her is to love her. (Onu tanımak onu sevmektir.)  
      • To become a doctor is my dream. (Doktor olmak benim hayalim.)  
    • İsimlerden/Zamirlerden Sonra: Belirli isimleri veya belgisiz zamirleri (something, anything, nothing, someone, anyone, no one, somewhere, anywhere, nowhere, person, place, thing, way, time, opportunity vb.) nitelemek için kullanılır.
      • I need something to drink. (İçecek bir şeye ihtiyacım var.)  
      • This is the right thing to do. (Bu yapılacak doğru şey.)  
      • I have nowhere to go. (Gidecek hiçbir yerim yok.)  
      • Is there anything to eat? (Yiyecek bir şey var mı?)  
    • ‘Too’ ve ‘Enough’ İfadelerinden Sonra:too + sıfat/zarf + to-infinitive ve sıfat/zarf + enough + to-infinitive yapılarında kullanılır.
      • This soup is too hot to eat. (Bu çorba içilemeyecek kadar sıcak.)  
      • She’s old enough to make up her own mind. (Kendi kararını verecek kadar büyük.)  
      • He is too short to reach the tree. (Ağaca ulaşmak için çok kısa.)  
    • Soru Kelimelerinden Sonra:know, decide, ask, explain, forget, show, tell, understand gibi fiillerden sonra how, what, where, when, who, whether gibi soru kelimeleriyle birlikte kullanılır.
      • She asked me how to use the washing machine. (Bana çamaşır makinesini nasıl kullanacağımı sordu.)  
      • I don’t know what to do. (Ne yapacağımı bilmiyorum.)  
      • Tell me when to press the button. (Düğmeye ne zaman basacağımı söyle.)  

Bare Infinitive (Yalın Mastar) Kullanımı

Fiilin “to” olmadan, yalın haliyle kullanıldığı durumlardır.  

  • Modal Yardımcı Fiillerden Sonra:can, could, may, might, must, shall, should, will, would gibi tüm modal yardımcı fiillerden sonra fiil her zaman yalın halde (bare infinitive) kullanılır.
    • You must study. (Çalışmalısın.)  
    • She can speak English. (İngilizce konuşabilir.)  
    • I will call you later. (Seni sonra arayacağım.)  
    • Shall I talk to him? (Onunla konuşayım mı?)  
  • ‘Let’, ‘Make’, ‘Help’ Fiillerinden Sonra:
    • Let (izin vermek) ve make (zorunda bırakmak, neden olmak) fiillerinden sonra nesne + bare infinitive kullanılır.
      • Her parents let her stay out late. (Ailesi onun geç saate kadar dışarıda kalmasına izin verdi.)  
      • You made me come with you. (Beni seninle gelmeye zorladın.)  
      • It makes me go crazy. (Bu beni çıldırtıyor.)  
    • Help fiili hem nesne + bare infinitive hem de nesne + to-infinitive alabilir.
      • Can you help me find my keys? (Anahtarlarımı bulmama yardım eder misin?)  
      • Can you help me to find my keys? (Anahtarlarımı bulmama yardım eder misin?)  
    • Not: Make fiili edilgen (passive) yapıda kullanıldığında to-infinitive alır: He was made to open his backpack. (Sırt çantasını açmak zorunda bırakıldı.).  
  • Algı Fiillerinden Sonra (Verbs of Perception):see, hear, watch, feel, notice, observe gibi algı fiillerinden sonra, bir eylemin tamamının algılandığını ifade etmek için nesne + bare infinitive kullanılır. Eğer eylemin devam etmekte olduğu (sadece bir kısmının algılandığı) vurgulanmak isteniyorsa, nesne + V-ing (present participle) kullanılır. Bu seçim, gözlemlenen olayın tamamlanmış mı yoksa devam etmekte mi olduğunu belirtme imkanı sunar.
    • He saw her fall from the cliff. (Onun uçurumdan düştüğünü gördü – tüm düşüş eylemi.)  
    • We heard them close the door. (Onların kapıyı kapattığını duyduk – kapatma eyleminin tamamı.)  
    • I watched him move to a seat at the back. (Onun arkadaki bir koltuğa geçtiğini izledim – tüm geçiş eylemi.)  
    • She felt the spider crawl up her leg. (Örümceğin bacağında yukarı tırmandığını hissetti – tüm tırmanma eylemi.)  
    • Karşılaştırma: I saw him cross the street. (Caddeden karşıya geçtiğini gördüm – baştan sona.) vs. I saw him crossing the street. (Caddeden karşıya geçerken gördüm – eylem devam ediyordu.)  
  • Diğer Durumlar:had better (yapsan iyi olur), would rather (tercih ederim) ifadelerinden ve öneri yaparken kullanılan Why (not)…? yapısından sonra bare infinitive kullanılır.
    • You had better speak to your teacher. (Öğretmeninle konuşsan iyi olur.)  
    • I would rather stay home tonight. (Bu gece evde kalmayı tercih ederim.)
    • Why wait until tomorrow? (Neden yarına kadar bekleyelim?)  

5. İki Yüzlü Fiiller: Hem Gerund Hem Infinitive Alanlar

İngilizce’de bazı fiiller hem Gerund (-ing) hem de to-infinitive alabilirler. Bu fiiller iki gruba ayrılır: anlam değişikliği olmayanlar ve anlam değişikliği olanlar.

Anlam Değişikliği Olmayan Fiiller

Bazı fiiller (özellikle başlama, devam etme ve sevme/nefret etme bildirenler) kendilerinden sonra Gerund veya to-infinitive aldıklarında anlamlarında önemli bir değişiklik olmaz. Bu fiiller şunlardır:  

  • start
  • begin
  • continue
  • like
  • love
  • hate
  • prefer
  • can’t bear
  • can’t stand

Örnekler:

  • It started raining. / It started to rain. (Yağmur yağmaya başladı.)  
  • I like skiing. / I like to ski. (Kayak yapmayı severim.)  
  • Will you continue working? / Will you continue to work? (Çalışmaya devam edecek misin?)  
  • He hates cleaning dishes. / He hates to clean dishes. (Bulaşık yıkamaktan nefret eder.)  

Küçük Anlam Farkı Notu: Bazı dilbilimciler ve kaynaklar, bu fiillerle Gerund kullanımının genellikle gerçekleşmiş veya devam eden deneyimleri, to-infinitive kullanımının ise daha çok potansiyel, olası veya alışılmış seçenekleri ifade etme eğiliminde olduğunu belirtir. Örneğin, “I like speaking French” (Fransızca konuşma deneyimini seviyorum) ile “I like to speak French when I’m in France” (Fransa’dayken Fransızca konuşma seçeneğini/alışkanlığını seviyorum) arasında ince bir fark olabilir. Ancak çoğu durumda bu fark göz ardı edilebilir.  

Anlam Değişikliği Olan Fiiller

Bu gruptaki fiillerin anlamı, kendilerinden sonra Gerund mı yoksa to-infinitive mi geldiğine bağlı olarak önemli ölçüde değişir. Bu fiilleri doğru kullanmak, iletişimde yanlış anlaşılmaları önlemek için hayati önem taşır. En yaygın olanları stop, remember, forget, try, regret, mean, go on fiilleridir.  

Bu fiillerdeki temel ayrım noktası genellikle zaman ve niyet ile ilgilidir:

  • Gerund (-ing): Genellikle geçmişte yapılmış, devam etmekte olan veya genel bir eylemi/deneyimi ifade eder.
  • To-Infinitive: Genellikle gelecekte yapılacak, belirli bir amacı olan veya yapılması gereken bir görevi ifade eder.

Aşağıdaki tablo bu fiilleri detaylı olarak karşılaştırmaktadır:

Tablo: Anlamı Değişen Fiiller (Gerund vs. Infinitive Karşılaştırması)

Fiil+ Gerund (-ing) Anlamı ve Örneği+ To-Infinitive Anlamı ve Örneği
stopBir aktiviteyi bırakmak, sona erdirmek.
I stopped smoking last year. (Geçen yıl sigara içmeyi bıraktım.)
Başka bir şey yapmak için durmak (amaç).
I stopped to smoke a cigarette. (Bir sigara içmek için durdum.)
rememberGeçmişte yapılmış bir şeyi hatırlamak (anı).
I remember meeting him last year. (Geçen yıl onunla tanıştığımı hatırlıyorum.)
Yapılması gereken bir şeyi hatırlamak, unutmamak (görev).
Remember to lock the door. (Kapıyı kilitlemeyi unutma.)
forgetGeçmişte yapılmış bir şeyi unutmak (hafızada olmaması).
I’ll never forget meeting you. (Seninle tanıştığımı asla unutmayacağım.)
Yapılması gereken bir şeyi unutmak (görevi yerine getirmemek).
Don’t forget to lock the door. (Kapıyı kilitlemeyi unutma.)
tryBir yöntemi denemek, sonuç alıp almayacağına bakmak (deney).
Try opening the window. It might help. (Pencereyi açmayı dene. Yardımcı olabilir.)
Zor bir şeyi yapmaya çalışmak, çabalamak (çaba).
I tried to open the window, but it was stuck. (Pencereyi açmaya çalıştım ama sıkışmıştı.)
regretGeçmişte yapılan veya yapılmayan bir şeyden pişmanlık duymak.
I regret saying that. (Bunu söylediğime pişmanım.)
Genellikle ‘tell’, ‘say’, ‘inform’ ile: Kötü bir haber vermekten üzüntü duymak (resmi).
We regret to inform you that your application was rejected. (Başvurunuzun reddedildiğini bildirmekten üzüntü duyarız.)
meanAnlamına gelmek, içermek, gerektirmek.
Being a doctor means working long hours. (Doktor olmak uzun saatler çalışmak anlamına gelir.)
Niyet etmek, kastetmek.
Sorry, I didn’t mean to hurt you. (Üzgünüm, seni incitmek istemedim.)
go onAynı eyleme devam etmek.
He went on talking for hours. (Saatlerce konuşmaya devam etti.)
Bir eylemi bitirip başka bir eyleme geçmek (sonraki aşama).
After finishing her degree, she went on to become a famous writer. (Mezun olduktan sonra ünlü bir yazar oldu.)

Bu fiillerdeki anlam farklarını kavramak, İngilizce’de doğru ve etkili iletişim kurmanın önemli bir parçasıdır.

6. Yaygın Hatalar ve Tuzaklar: Gerund ve Infinitive Kullanımında Dikkat Edilmesi Gerekenler

Gerund ve Infinitive konusu, İngilizce öğrenenler için kafa karıştırıcı olabildiğinden, bazı yaygın hatalar sıklıkla yapılır. Bu hataların farkında olmak ve bunlardan kaçınmak, dilbilgisi doğruluğunu artırmada önemli bir adımdır.  

  • Yanlış Fiil Seçimi: En temel hatalardan biri, Gerund gerektiren bir fiilden sonra Infinitive veya tam tersini kullanmaktır. Örneğin, “enjoy” fiili her zaman Gerund alır, “decide” fiili ise her zaman to-infinitive alır.
    • Yanlış: I enjoy to swim.
    • Doğru: I enjoy swimming.  
    • Yanlış: She decided going to the party.
    • Doğru: She decided to go to the party.  
    • Çözüm: Hangi fiilin hangi yapıyı aldığını gösteren listeleri (yukarıdaki tablolarda sunulduğu gibi) öğrenmek ve ezberlemek veya sık kullanılan fiilleri not almak bu hatayı önlemeye yardımcı olur.  
  • Anlam Farklılıklarını Göz Ardı Etme:Stop, remember, forget, try gibi anlamı değişen fiillerle yanlış yapıyı kullanmak, istenmeyen veya yanlış anlamlara yol açabilir.
    • Örnek Hata: Sigarayı tamamen bıraktığını söylemek isterken “I stopped to smoke” (Sigara içmek için durdum) demek yerine “I stopped smoking” (Sigara içmeyi bıraktım) denmelidir.  
    • Çözüm: Anlamı değişen fiillerin her iki yapıyla da ne anlama geldiğini dikkatlice öğrenmek ve cümlenin bağlamına göre doğru yapıyı seçmek gerekir. Yukarıdaki anlam değişikliği tablosu bu konuda yardımcı olacaktır.
  • Edatlardan Sonra Yanlış Kullanım: Kesin bir kural olmasına rağmen, edatlardan sonra Gerund yerine to-infinitive kullanmak yaygın bir hatadır. Bu hata özellikle “to” edat olarak kullanıldığında (look forward to, be used to gibi) daha sık görülür.
    • Yanlış: I’m looking forward to see you.
    • Doğru: I’m looking forward to seeing you.  
    • Yanlış: She is interested in to learn English.
    • Doğru: She is interested in learning English.  
    • Çözüm: “Edat + Gerund” kuralını ve edat olarak işlev gören yaygın “to” ifadelerini (look forward to, be used to vb.) iyice öğrenmek gerekir.
  • Bare Infinitive Yerine ‘To’ Kullanımı: Modal fiillerden (can, must, should vb.) veya make, let gibi fiillerden sonra yanlışlıkla “to” kullanmak da sık yapılan bir hatadır.
    • Yanlış: You must to finish your homework.
    • Doğru: You must finish your homework.
    • Yanlış: My parents let me to stay out late.
    • Doğru: My parents let me stay out late.  
    • Çözüm: Bare infinitive kullanım kurallarını (modal fiiller, let, make, algı fiilleri sonrası) gözden geçirmek önemlidir.
  • Türkçe Düşünme Hataları (L1 Interference): Türkçe’de de fiilimsiler (isim-fiil, sıfat-fiil, zarf-fiil) bulunsa da , İngilizce’de bir fiilden sonra Gerund mı yoksa Infinitive mi geleceğini belirleyen kurallar doğrudan Türkçe dilbilgisiyle örtüşmez. İngilizce’deki seçim, büyük ölçüde öncesindeki fiile veya yapıya bağlıdır. Öğrenciler, Türkçe’deki bir yapıyı doğrudan çevirmeye çalışarak hata yapabilirler (örneğin, İngilizce’de Gerund gerektiren bir fiilden sonra Infinitive kullanmaya çalışmak). Türk öğrencilerin yaptığı genel yazım hataları arasında Gerund-Infinitive hataları da yer almakta ve bu durum genellikle ana dil farklılıklarından kaynaklanmaktadır.
    • Çözüm: Öğrencilerin Türkçe yapıları doğrudan İngilizce’ye aktarmak yerine, İngilizce’deki fiil kalıplarına ve listelerine odaklanmaları önerilir. Fiilleri, gerektirdikleri tamamlayıcı yapıyla (Gerund veya Infinitive) birlikte öğrenmek en etkili yöntemdir.

7. Sonuç: Fiilimsilerde Ustalaşmak

Gerund ve Infinitive yapıları, İngilizce dilbilgisinin temel ve sık kullanılan unsurlarıdır. Gerund’lar (“-ing” formu) fiilleri isimleştirerek eylemleri veya deneyimleri adlandırırken, Infinitive’ler (“to + fiil” veya yalın fiil) genellikle amaç, niyet, potansiyel veya gelecek eylemleri ifade eder. Hangi yapının kullanılacağı çoğunlukla ana fiile veya cümlenin yapısına bağlıdır ve bazı fiiller her iki yapıyı da alabilirken anlamları değişebilir (stop, remember, forget, try gibi).

Edatlardan sonra her zaman Gerund kullanılması veya modal fiillerden sonra bare infinitive kullanılması gibi kesin kuralların yanı sıra, ezberlenmesi gereken fiil listeleri de bulunmaktadır. Yaygın hatalar genellikle yanlış fiil seçimi, anlam farklılıklarını göz ardı etme, edatlardan veya modal fiillerden sonra yanlış yapı kullanma ve ana dilden kaynaklanan müdahalelerden ileri gelir.

Bu yapılar ilk bakışta karmaşık görünse de, temel kuralları anlamak, fiil kalıplarını öğrenmek ve bolca pratik yapmak, Gerund ve Infinitive kullanımında ustalaşmayı mümkün kılar. Bu makalede sunulan detaylı açıklamalar, tablolar ve örnekler, İngilizce fiilimsiler konusundaki anlayışı derinleştirmek ve doğru kullanımı teşvik etmek amacıyla hazırlanmıştır. Sabır ve dikkatli çalışma ile bu önemli dilbilgisi konusunda yetkinlik kazanmak tamamen ulaşılabilir bir hedeftir.

“İngilizce Gerund ve Infinitive Konu Anlatımı” için 1 yorum

  1. Gerund ve Infinitive konusu İngilizce öğrenirken benim de epey kafamı karıştırıyordu açıkçası. Bu yazı konuyu çok güzel özetlemiş, teşekkürler. Hangi fiilden sonra -ing, hangisinden sonra ‘to’ geldiğini gösteren listeler gerçekten çok faydalı. Bir de ‘stop’, ‘remember’, ‘forget’ gibi fiillerin kullanımına göre anlamlarının değiştiğini örneklerle görmek çok iyi oldu, hep o kısmı karıştırırdım. Edatlardan sonra hep -ing geldiği kuralı da basit gibi görünse de çok önemli bir detaymış. Bu detaylı anlatım için elinize sağlık, çok işime yarayacak.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

💬 Yorum Yap (1)
Scroll to Top