İleri Seviye İngilizce Soru Yapıları: Dolaylı, Etiket ve Yansımalı Sorular

İngilizce öğrenirken temel soru cümleleri kurmak iletişimin ilk adımıdır. Ancak dil becerilerinizi ilerletmek ve daha doğal, akıcı bir ifadeye kavuşmak için karmaşık soru yapılarına hakim olmanız gerekir. Günlük konuşmalarda ve yazışmalarda sıkça karşımıza çıkan dolaylı sorular (indirect questions), etiket soruları (tag questions) ve yansımalı/yansıtmalı sorular (reflexive/reflective questions) gibi yapılar, İngilizce’nizi bir üst seviyeye taşımanıza yardımcı olur. Bu yapılar sadece gramer bilginizi göstermekle kalmaz, aynı zamanda iletişiminizi daha kibar, incelikli ve etkili hale getirir.

Bu makalede, İngilizce’deki bu ileri seviye soru yapılarını detaylı bir şekilde inceleyeceğiz. Her bir yapının ne anlama geldiğini, nasıl oluşturulduğunu ve hangi durumlarda kullanıldığını örneklerle açıklayacağız. Temel soru kalıplarının ötesine geçerek İngilizce iletişim becerilerinizi zenginleştirmeye hazırsanız, başlayalım! Daha fazla gramer konusu için İngilizce gramer konuları rehberimize göz atabilirsiniz.

1. Dolaylı Sorular (Indirect Questions)

Dolaylı sorular, bir soruyu doğrudan sormak yerine, genellikle daha kibar bir ifadeyle veya başka bir cümle içine gömerek sorma yöntemidir. Özellikle resmi durumlarda, tanımadığınız kişilerle konuşurken veya bir istekte bulunurken tercih edilirler. Doğrudan sorulardan farklı olarak, dolaylı sorularda soru kelimesinden sonra gelen kısım düz cümle yapısında olur; yani yardımcı fiil (do/does/did, be, have, modals) özneden önce gelmez.

Yapısı ve Kullanımı:

Dolaylı sorular genellikle şu gibi ifadelerle başlar:

  • Could you tell me…?
  • Do you know…?
  • I wonder…?
  • I would like to know…?
  • Can you explain…?
  • Do you have any idea…?

Örnekler:

  • Doğrudan Soru: Where is the post office? (Postane nerede?)
  • Dolaylı Soru: Could you tell me where the post office is? (Bana postanenin nerede olduğunu söyleyebilir misiniz?) – Dikkat: ‘is’ cümlenin sonuna gitti.
  • Doğrudan Soru: What time does the train leave? (Tren saat kaçta kalkıyor?)
  • Dolaylı Soru: Do you know what time the train leaves? (Trenin saat kaçta kalktığını biliyor musunuz?) – Dikkat: ‘does’ kalktı ve ‘leave’ fiili ‘leaves’ oldu (geniş zaman kuralı).

Evet/Hayır Sorularında Kullanım:

Eğer doğrudan soru bir evet/hayır sorusu ise (yani yardımcı fiil ile başlıyorsa), dolaylı soruya çevirirken ‘if’ veya ‘whether’ kullanılır.

  • Doğrudan Soru: Is she coming to the party? (Partiye geliyor mu?)
  • Dolaylı Soru: I wonder if/whether she is coming to the party. (Partiye gelip gelmeyeceğini merak ediyorum.)
  • Doğrudan Soru: Did you finish the report? (Raporu bitirdin mi?)
  • Dolaylı Soru: He asked me if/whether I had finished the report. (Raporu bitirip bitirmediğimi sordu.) – Dikkat: Zaman uyumu nedeniyle ‘did finish’ -> ‘had finished’ olabilir (reported speech).

Dolaylı sorular, özellikle WH- soru kelimeleri ile kurulduğunda, bu kelimelerin nasıl kullanıldığına dair temel bilgi gerektirir. WH- soruları hakkında daha fazla bilgi için İngilizce WH soruları yazımızı inceleyebilirsiniz.

2. Etiket Soruları (Tag Questions / Değil mi? Soruları)

Etiket soruları, bir cümlenin sonuna eklenen kısa sorulardır. Genellikle konuşmacının söylediği bilginin doğruluğunu teyit etmek veya dinleyicinin onayını almak amacıyla kullanılır. Türkçedeki “değil mi?”, “öyle değil mi?” gibi ifadelere benzerler.

Yapısı ve Kullanımı:

Temel kural şudur: Ana cümle olumlu ise etiket sorusu olumsuz; ana cümle olumsuz ise etiket sorusu olumlu olur. Etiket sorusu, ana cümlenin yardımcı fiili (veya ‘be’ fiili) ve öznesine karşılık gelen zamir kullanılarak oluşturulur.

Olumlu Cümle + Olumsuz Etiket:

  • It is a beautiful day, isn’t it? (Güzel bir gün, değil mi?)
  • You can speak French, can’t you? (Fransızca konuşabiliyorsun, değil mi?)
  • They have finished their homework, haven’t they? (Ödevlerini bitirdiler, değil mi?)
  • He works here, doesn’t he? (Burada çalışıyor, değil mi?) – Geniş zamanda ‘do/does’ kullanılır.
  • You went to the party, didn’t you? (Partiye gittin, değil mi?) – Geçmiş zamanda ‘did’ kullanılır.

Olumsuz Cümle + Olumlu Etiket:

  • It isn’t raining, is it? (Yağmur yağmıyor, değil mi?)
  • She can’t swim, can she? (Yüzemiyor, değil mi?)
  • We haven’t met before, have we? (Daha önce tanışmadık, değil mi?)
  • He doesn’t like coffee, does he? (Kahve sevmiyor, değil mi?)
  • They didn’t see the movie, did they? (Filmi izlemediler, değil mi?)

Özel Durumlar:

  • I am…: ‘I am late’ cümlesinin etiketi ‘aren’t I?’ şeklindedir. Örnek: I am right, aren’t I?
  • Emir Cümleleri: Genellikle ‘will you?’ veya ‘won’t you?’ kullanılır. Örnek: Open the door, will you? / Don’t be late, will you?
  • Let’s…: ‘Let’s’ ile başlayan öneri cümlelerinde ‘shall we?’ kullanılır. Örnek: Let’s go for a walk, shall we?
  • There is/are: ‘There is/are’ ile başlayan cümlelerde etiket ‘isn’t there?’ / ‘aren’t there?’ şeklinde olur. Örnek: There is a problem, isn’t there?
  • Belgisiz Zamirler (somebody, everyone, no one…): Özne olarak ‘somebody’, ‘everyone’, ‘anybody’, ‘no one’ gibi belgisiz zamirler kullanıldığında, etiket sorusunda ‘they’ zamiri kullanılır. Örnek: Somebody called you, didn’t they? / Nobody was there, were they? (Nobody olumsuz olduğu için etiket olumlu).
  • Never, hardly, seldom…: Cümlede ‘never’, ‘hardly’, ‘seldom’, ‘rarely’, ‘barely’ gibi olumsuzluk bildiren zarflar varsa, cümle yapıca olumlu görünse de anlamca olumsuz olduğundan etiket olumlu olur. Örnek: He hardly ever speaks, does he?

Etiket sorularında kullanılan yardımcı fiiller ve modal fiiller hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz, İngilizce modallar hakkındaki yazımıza göz atabilirsiniz.

Tonlama: Etiket sorularında tonlama önemlidir. Eğer gerçekten bir cevap bekliyorsanız veya emin değilseniz, ses tonunuz yükselir (rising intonation). Eğer sadece onay bekliyorsanız ve söylediğinizden eminseniz, ses tonunuz alçalır (falling intonation).

3. Yansımalı ve Yansıtmalı Sorular (Reflexive & Reflective Questions)

“Yansımalı Sorular” terimi, İngilizce gramerinde standart bir başlık olmasa da, genellikle iki tür soruyu akla getirebilir: Birincisi, dönüşlü zamirlerin (reflexive pronouns) kullanıldığı sorular; ikincisi ise konuşmacının duygusunu, şaşkınlığını veya vurgusunu ‘yansıtan’ retorik (rhetorical) veya yankı (echo) soruları.

a) Dönüşlü Zamirlerle Kurulan Sorular (Questions with Reflexive Pronouns):

Dönüşlü zamirler (myself, yourself, himself, herself, itself, ourselves, yourselves, themselves), eylemi yapan kişinin aynı zamanda eylemden etkilenen kişi olduğunu belirtir. Sorularda da bu anlamı taşırlar.

  • Did you teach yourself how to play the guitar? (Gitar çalmayı kendi kendine mi öğrendin?)
  • Why is she blaming herself for the accident? (Kaza için neden kendini suçluyor?)
  • Can the computer repair itself? (Bilgisayar kendini tamir edebilir mi?)
  • Are they preparing themselves for the exam? (Sınav için kendilerini hazırlıyorlar mı?)

Buradaki temel nokta, sorunun eylemin özneye geri döndüğü durumları sorgulamasıdır.

b) Yansıtmalı / Yankı Soruları (Reflective / Echo Questions):

Bu tür sorular, genellikle bir cevap almak yerine şaşkınlık, inanmazlık ifade etmek veya karşı tarafın söylediğini teyit etmek amacıyla kullanılır. Karşıdakinin cümlesinin tamamını veya bir kısmını soru tonuyla tekrar etme şeklinde olabilir.

  • A: I bought a new car. (Yeni bir araba aldım.)
  • B: You bought a what? / You bought a new car?! (Ne aldın? / Yeni bir araba mı aldın?!)
  • A: He’s moving to Antarctica. (Antarktika’ya taşınıyor.)
  • B: He’s moving where?! (Nereye taşınıyor?!)

c) Retorik Sorular (Rhetorical Questions):

Bunlar aslında cevap beklenmeyen, daha çok bir durumu vurgulamak, bir fikir belirtmek veya dinleyiciyi düşündürmek amacıyla sorulan sorulardır. Konuşmacının duygu veya düşüncesini ‘yansıtır’.

  • Who cares? (Kimin umurunda?) – Anlamı: Nobody cares.
  • Isn’t it obvious? (Apaçık değil mi?) – Anlamı: It is very obvious.
  • How could you do that? (Bunu nasıl yapabildin?) – Genellikle kınama veya şaşkınlık ifade eder.
  • Are you kidding me? (Benimle dalga mı geçiyorsun?) – Şaşkınlık veya inanmazlık belirtir.

Bu ‘yansıtmalı’ soru türleri (yankı ve retorik), belirli bir gramer yapısından ziyade, kullanım amaçları ve tonlamalarıyla öne çıkarlar.

Sonuç

İngilizce’de dolaylı sorular, etiket soruları ve yansımalı/yansıtmalı soru türleri gibi ileri seviye yapılar, dil yeterliliğinizi göstermenin ve daha etkili iletişim kurmanın anahtarlarıdır. Dolaylı sorularla daha kibar ve resmi olabilir, etiket sorularıyla onay alabilir veya sohbeti canlı tutabilir, yansıtmalı sorularla ise duygularınızı veya vurgulamak istediğiniz noktaları ifade edebilirsiniz.

Bu yapıları öğrenmek pratik gerektirir. Bol bol örnek incelemek, dinleme materyallerinde bu yapıları fark etmeye çalışmak ve kendi cümlelerinizde kullanmayı denemek, onları kalıcı hale getirmenin en iyi yoludur. Unutmayın, dilbilgisi kurallarını bilmek kadar, onları doğru bağlamda ve doğal bir şekilde kullanabilmek de önemlidir. Bu ileri seviye soru yapılarına hakim olarak İngilizce’nizi zenginleştirebilir ve kendinizi daha güvenli bir şekilde ifade edebilirsiniz.

“İleri Seviye İngilizce Soru Yapıları: Dolaylı, Etiket ve Yansımalı Sorular” için 1 yorum

  1. Bu konu gerçekten çok önemliymiş. İngilizce konuşurken hep basit sorular soruyorum gibi hissediyordum. Özellikle şu ‘tag questions’ dedikleri ‘değil mi?’ soruları çok kafa karıştırıcı olabiliyor ama kullanınca da konuşma daha doğal duruyor sanki. Dolaylı soruları da öğrenmek lazım, özellikle resmi yerlerde veya bir şey rica ederken daha kibar olmak için çok işe yarar duruyor. Açıklamalar ve örnekler bayağı anlaşılır olmuş, elinize sağlık. Bu yapıları kullanabilmek için bol bol pratik yapmak gerekecek anlaşılan. Umarım zamanla daha akıcı ve doğal konuşabilirim bunları kullanarak.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top