Konu Başlıkları
İngilizce Zaman, Yer ve Hareket Edatları: Kapsamlı Rehber
İngilizce öğrenirken karşılaşılan en temel ve bazen kafa karıştırıcı konulardan biri edatlardır (prepositions). Edatlar, cümledeki kelimeler arasındaki ilişkiyi (zaman, yer, yön, sebep vb.) kuran küçük ama işlevsel kelimelerdir. Özellikle zaman, yer ve hareket bildiren edatlar, İngilizce iletişimde akıcılık ve doğruluk için hayati öneme sahiptir. Bu edatların yanlış kullanımı, cümlenin anlamını tamamen değiştirebilir veya anlaşılmaz hale getirebilir. Bu makalede, İngilizcedeki zaman, yer ve hareket edatlarını detaylı bir şekilde inceleyecek, kullanımlarını örneklerle pekiştireceğiz.
İngilizce edatlar genel olarak isimler veya zamirlerden önce gelir ve onları cümlenin diğer kısımlarına bağlar. Üç ana kategoriye ayrılırlar: Zaman Edatları (Prepositions of Time), Yer Edatları (Prepositions of Place) ve Hareket Edatları (Prepositions of Movement).
1. Zaman Edatları (Prepositions of Time)
Zaman edatları, bir eylemin ne zaman gerçekleştiğini veya ne kadar sürdüğünü belirtmek için kullanılır. En yaygın zaman edatları ‘in’, ‘on’ ve ‘at’ olup, kullanımları belirli zaman dilimlerine göre farklılık gösterir.
IN Kullanımı (Zaman)
‘In’, genellikle daha genel ve uzun zaman dilimleri için kullanılır:
- Aylar: in January, in August (Örnek: My birthday is in July.)
- Yıllar: in 1999, in 2025 (Örnek: The company was founded in 2010.)
- Mevsimler: in summer, in winter (Örnek: We often go skiing in winter.)
- Onyıllar (Decades): in the 1980s, in the 90s (Örnek: This music was popular in the 80s.)
- Yüzyıllar: in the 21st century (Örnek: We live in the 21st century.)
- Günün Bölümleri: in the morning, in the afternoon, in the evening (Örnek: I drink coffee in the morning.) (*İstisna: at night*)
- Belirli Bir Süre Sonra: in two hours, in five minutes (Örnek: The meeting will start in ten minutes.)
ON Kullanımı (Zaman)
‘On’, daha spesifik günler ve tarihler için kullanılır:
- Haftanın Günleri: on Monday, on Friday (Örnek: We have a meeting on Wednesday.)
- Belirli Tarihler: on April 19th, on March 5th (Örnek: The event is on October 22nd.)
- Özel Günler (İçinde ‘Day’ Geçen): on New Year’s Day, on my birthday (Örnek: What do you usually do on your birthday?)
- Günün Bölümü + Gün: on Sunday morning, on Tuesday evening (Örnek: I will visit you on Saturday afternoon.)
AT Kullanımı (Zaman)
‘At’, genellikle en spesifik zaman noktaları ve tatiller için kullanılır:
- Saatler: at 8:00 AM, at half past three, at 10:30 PM (Örnek: The train leaves at 5:15 PM.)
- Günün Belirli Noktaları: at noon, at night, at midnight, at sunrise, at sunset (Örnek: I prefer to study at night.)
- Tatiller (İçinde ‘Day’ Geçmeyen): at Christmas, at Easter, at Ramadan (Örnek: Families gather at Christmas.)
- Belirli Anlar: at the moment, at present, at the beginning of…, at the end of… (Örnek: She is busy at the moment.)
Diğer Zaman Edatları
- FOR: Bir sürenin uzunluğunu belirtir. (Örnek: I lived in London for five years.)
- SINCE: Bir eylemin başlangıç noktasını belirtir (genellikle Present Perfect Tense ile). (Örnek: She has been waiting since 2 o’clock.)
- DURING: Belirli bir süre boyunca anlamına gelir. (Örnek: Please remain silent during the exam.)
- WHILE: Bir şey olurken, aynı anda anlamına gelir (genellikle bir cümle takip eder). (Örnek: My phone rang while I was driving.)
- BY: Belirtilen zamana kadar, en geç o zamanda anlamına gelir. (Örnek: You must finish the report by Friday.)
- UNTIL / TILL: Belirtilen zamana kadar devam eden bir durumu ifade eder. (Örnek: We waited until the rain stopped.)
- FROM… TO/UNTIL…: Bir zaman aralığının başlangıcını ve bitişini belirtir. (Örnek: The museum is open from 9 AM to 5 PM.)
2. Yer Edatları (Prepositions of Place)
Yer edatları, bir nesnenin veya kişinin nerede bulunduğunu belirtmek için kullanılır. Zaman edatlarında olduğu gibi, ‘in’, ‘on’ ve ‘at’ yer bildirmede de sıkça kullanılır ve benzer bir genelden özele doğru giden mantık izler.
IN Kullanımı (Yer)
‘In’, genellikle kapalı veya sınırları belli alanların içi için kullanılır:
- Kapalı Alanlar: in the room, in the box, in the building (Örnek: The keys are in the drawer.)
- Büyük Alanlar (Şehir, Ülke, Kıta): in London, in Turkey, in Europe (Örnek: He lives in a small town.)
- Sıvı veya Madde İçinde: in the water, in the soup (Örnek: There is ice in my drink.)
- Basılı Materyal: in the book, in the newspaper (Örnek: I read an interesting article in the magazine.)
- Araçlar (Genellikle Özel Araçlar): in the car, in a taxi (Örnek: We travelled in my friend’s car.)
ON Kullanımı (Yer)
‘On’, genellikle yüzeyler ve toplu taşıma araçları için kullanılır:
- Yüzeyler: on the table, on the floor, on the wall (Örnek: The cat is sleeping on the sofa.)
- Katlar: on the second floor, on the ground floor (Örnek: My office is on the third floor.)
- Toplu Taşıma ve Büyük Araçlar: on the bus, on the train, on the plane, on a ship, on a bike (Örnek: I met her on the train.)
- Medya: on the radio, on television (TV), on the internet (Örnek: I saw the news on TV.)
- Yönler (Sağ/Sol): on the left, on the right (Örnek: The library is on the right.)
AT Kullanımı (Yer)
‘At’, genellikle belirli bir nokta, adres veya genel konum için kullanılır:
- Belirli Noktalar/Konumlar: at the bus stop, at the door, at the traffic lights (Örnek: Let’s meet at the entrance.)
- Adresler: at 25 Oxford Street (Örnek: She lives at 12 Maple Avenue.)
- Genel Yerler/Kurumlar: at home, at work, at school, at university, at the airport (Örnek: He is not at home right now.)
- Etkinlikler: at a party, at a concert, at a meeting (Örnek: I saw him at the conference.)
- Sayfanın/Ekranın Bölümleri: at the top of the page, at the bottom of the screen (Örnek: Sign your name at the bottom.)
Bu temel edatların yanı sıra, konumları daha detaylı açıklamak için başka yer edatları da bulunur:
Diğer Yer Edatları
- NEXT TO / BESIDE: Hemen yanında. (Örnek: The bank is next to the pharmacy.)
- NEAR / CLOSE TO: Yakınında. (Örnek: Is there a supermarket near here?)
- BETWEEN: İki şeyin arasında. (Örnek: The shop is between the library and the post office.)
- AMONG: İkiden fazla şeyin arasında, içinde. (Örnek: He was sitting among the students.)
- BEHIND: Arkasında. (Örnek: The garden is behind the house.)
- IN FRONT OF: Önünde (fiziksel olarak). (Örnek: There is a car parked in front of my house.)
- OPPOSITE: Karşısında. (Örnek: The hotel is opposite the station.)
- UNDER / BELOW: Altında. (‘Under’ genellikle doğrudan altını, ‘below’ daha genel olarak alt seviyeyi ifade eder.) (Örnek: The cat is hiding under the bed. The temperature is below zero.)
- OVER / ABOVE: Üstünde. (‘Over’ genellikle doğrudan üstünü veya bir yüzeyi kaplamayı, ‘above’ daha genel olarak üst seviyeyi ifade eder ve temas olmayabilir.) (Örnek: There is a bridge over the river. The plane flew above the clouds.)
3. Hareket Edatları (Prepositions of Movement / Direction)
Hareket edatları, bir yerden başka bir yere doğru olan hareketi veya yönelimi ifade eder. Cümleye dinamizm katarlar.
- TO: Bir hedefe doğru yönelimi belirtir. (Örnek: We are going to Paris.)
- TOWARDS: Bir hedefe doğru yönelimi belirtir ancak hedefe varış kesin değildir. (…-e doğru) (Örnek: She walked towards the park.)
- INTO: Bir şeyin içine doğru hareketi belirtir. (Örnek: He jumped into the pool.)
- ONTO: Bir şeyin üzerine doğru hareketi belirtir. (Örnek: The cat jumped onto the roof.)
- OUT OF: Bir şeyin dışına doğru hareketi belirtir. (Örnek: Please take your feet out of the car.)
- ACROSS: Bir yüzeyi baştan başa geçme hareketini belirtir. (Örnek: They walked across the field.)
- THROUGH: Üç boyutlu bir alanın içinden geçme hareketini belirtir. (Örnek: The train went through the tunnel.)
- ALONG: Bir çizgi boyunca ilerleme hareketini belirtir. (Örnek: We walked along the river.)
- AROUND: Etrafında veya çevresinde hareket. (Örnek: They drove around the city.)
- UP: Yukarı doğru hareket. (Örnek: He climbed up the ladder.)
- DOWN: Aşağı doğru hareket. (Örnek: The ball rolled down the hill.)
- OVER: Üzerinden geçme hareketi. (Örnek: The plane flew over the mountains.)
- UNDER: Altından geçme hareketi. (Örnek: The dog crawled under the fence.)
- PAST: Yanından geçip gitme hareketi. (Örnek: Go past the church and turn left.)
- FROM: Bir başlangıç noktasını belirtir. (Örnek: He travelled from Istanbul to Ankara.)
Bu edatların doğru kullanımı, özellikle yön ve yol tarifi gibi konularda büyük önem taşır.
Önemli İpuçları ve Yaygın Hatalar
- In/On/At Karışıklığı: Bu üç edat hem zaman hem de yer bildirdiği için sıkça karıştırılır. Genel kuralı (In > On > At; Genel > Özel) hatırlamak yardımcı olabilir, ancak istisnaları öğrenmek önemlidir (örn. at night, on the bus, in the car).
- Fiillerle Kullanım: Bazı fiiller belirli edatlarla birlikte kullanılır (phrasal verbs veya prepositional verbs). Örneğin, ‘listen to’, ‘wait for’, ‘depend on’. Bunları kalıp olarak öğrenmek gerekir.
- Gereksiz Edat Kullanımı: Türkçede edat gerektiren bazı durumlarda İngilizcede gerekmeyebilir (örn. ‘discuss something’, ‘enter a room’).
- Pratik Yapmak: Edatları öğrenmenin en iyi yolu bol bol okumak, dinlemek ve cümle içinde kullanmaktır. Bağlam içinde öğrenmek, kuralları ezberlemekten daha etkilidir.
Sonuç
İngilizce zaman, yer ve hareket edatları, dilin temel yapı taşlarındandır. ‘In’, ‘on’, ‘at’ gibi sık kullanılan edatların yanı sıra ‘to’, ‘from’, ‘across’, ‘through’, ‘during’, ‘since’ gibi diğer edatların doğru ve yerinde kullanımı, İngilizce ifadenizi daha net, doğru ve doğal hale getirecektir. Bu edatların kurallarını öğrenmek başlangıç için iyi bir adım olsa da, bol pratik ve maruz kalma ile bu kullanımlar zamanla sezgisel hale gelecektir. İngilizce öğrenme yolculuğunuzda edatlara gereken önemi vermeyi unutmayın!
İngilizce öğrenirken bu edatlar konusu gerçekten kafa karıştırıcı olabiliyor. Özellikle in, on, at üçlüsünü doğru yerde kullanmakta ben de zorlanıyordum. Bu yazı konuyu çok güzel toplamış, kategorilere ayırması ve bol örnek vermesi anlaşılırlığı artırmış. Zaman, yer ve hareket edatlarını böyle bir arada görmek iyi oldu. Özellikle küçük ama anlamı değiştiren bu kelimeler için faydalı bir rehber olmuş. Kaydedip arada bakmak lazım. Emeğinize sağlık.