İşim Başımdan Aşkın İngilizcesi: Yaygın İfadeler ve Kullanım Alanları

İşim Başımdan Aşkın İngilizcesi: Yaygın İfadeler ve Kullanım Alanları

Günlük hayatta veya iş yaşamında kendimizi ifade ederken sıkça kullandığımız deyimlerden biri de “işim başımdan aşkın”. Bu ifade, yapacak çok fazla işimiz olduğunu, bunaldığımızı ve mevcut iş yükü altında ezildiğimizi anlatır. Peki, bu durumu İngilizce’de nasıl ifade edebiliriz? Tek bir karşılığı olmamakla birlikte, İngilizce’de bu yoğunluk ve bunalmışlık hissini anlatan pek çok deyim ve ifade bulunmaktadır. Bu makalede, “işim başımdan aşkın” ifadesinin İngilizce’deki en yaygın karşılıklarını, anlamlarını, kullanım alanlarını ve örnek cümleleri detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.

Doğrudan ve Basit İfadeler

En basit ve doğrudan şekilde çok meşgul olduğunuzu belirtmek için şu ifadeleri kullanabilirsiniz:

  • I’m very busy. (Çok meşgulüm.)
  • I have a lot of work to do. (Yapacak çok işim var.)
  • I’m overloaded with work. (İş yüküm çok fazla / Aşırı yüklenmiş durumdayım.)
  • I’m overwhelmed with work. (İşten bunalmış durumdayım / İş yükü altında eziliyorum.)

Bu ifadeler durumu net bir şekilde açıklasa da, anadili İngilizce olan kişiler genellikle daha renkli ve etkili deyimler kullanmayı tercih ederler. Şimdi bu deyimlere daha yakından bakalım.

Yaygın İngilizce Deyimler ve Anlamları

İşte “işim başımdan aşkın” anlamını veren en popüler İngilizce deyimler:

1. I’m swamped (with work)

“Swamp” kelimesi bataklık anlamına gelir. “To be swamped”, kelimenin tam anlamıyla “bataklığa saplanmak” demektir. Mecazi olarak ise, yapılacak işlerin çokluğu nedeniyle hareket edemez hale gelmek, işe boğulmak anlamında kullanılır. Genellikle gayri resmi (informal) durumlarda tercih edilir.

Örnek Cümleler:

  • I’d love to go out tonight, but I’m completely swamped at work. (Bu akşam dışarı çıkmayı çok isterdim ama işte tamamen işe gömülmüş durumdayım.)
  • Can we postpone the meeting? I’m swamped with reports right now. (Toplantıyı erteleyebilir miyiz? Şu anda raporlarla boğuşuyorum/çok yoğunum.)

2. I’m snowed under (with work)

“Snowed under”, kelime anlamıyla “kar altında kalmak” demektir. Tıpkı kar yığınlarının altında kalıp hareket edememek gibi, mecazi olarak iş yükünün altında ezilmek, çok fazla işle meşgul olmak anlamında kullanılır. “Swamped” gibi bu ifade de genellikle gayri resmi bağlamlarda kullanılır.

Örnek Cümleler:

  • I haven’t had a break all day, I’m totally snowed under. (Bütün gün hiç ara vermedim, tamamen işe gömülmüş durumdayım.)
  • She’s been snowed under with emails since she got back from vacation. (Tatilden döndüğünden beri e-postalarla boğuşuyor.)

3. I’m up to my ears/eyes/neck in work

Bu deyim, bir şeyin (genellikle iş, sorun veya borç) sizi kulaklarınıza, gözlerinize veya boynunuza kadar kapladığını ifade eder. Yani, o şeyle tamamen meşgul olduğunuzu ve başka bir şeye yer kalmadığını anlatır. Yoğunluğu vurgulayan, sık kullanılan bir ifadedir.

Örnek Cümleler:

  • Don’t ask me to do anything else, I’m up to my ears in paperwork. (Benden başka bir şey yapmamı isteme, evrak işine boğazıma kadar batmış durumdayım.)
  • He’s up to his eyes in debt after buying the new house. (Yeni evi aldıktan sonra borca battı.)
  • Sorry, I can’t help you right now, I’m up to my neck in this project. (Üzgünüm, sana şu an yardım edemem, bu projeye boğazıma kadar batmış durumdayım.)

4. I have a lot on my plate / My plate is full

“Plate” (tabak) kelimesi burada mecazi olarak kişinin sorumluluklarını, görevlerini veya ilgilenmesi gereken işleri temsil eder. Tabağınızda çok şey olması (a lot on my plate) veya tabağınızın dolu olması (my plate is full), üstlenilmiş çok fazla görev ve sorumluluk olduğu anlamına gelir. Hem resmi hem de gayri resmi durumlarda kullanılabilir.

Örnek Cümleler:

  • I can’t take on another project right now, I have too much on my plate already. (Şu anda başka bir proje alamam, zaten yapacak çok fazla işim var.)
  • She has a lot on her plate with the new job and moving house. (Yeni işi ve taşınma işleriyle birlikte çok meşgul/sorumluluğu var.)
  • Could you handle this task? My plate is completely full this week. (Bu görevle sen ilgilenebilir misin? Bu hafta benim programım/yapılacaklar listem tamamen dolu.)

5. I’m buried in work

“Bury” (gömmek) fiilinden türeyen bu ifade, kelimenin tam anlamıyla “işe gömülmek” demektir. Yapılacak işlerin yığıldığını ve kişinin bu yığının altında kaldığını, işten başını kaldıramadığını ifade eder. Genellikle yoğun ve stresli bir durumu anlatır.

Örnek Cümleler:

  • I haven’t seen him for days, he’s probably buried in work preparing for the presentation. (Onu günlerdir görmedim, muhtemelen sunuma hazırlanmak için işe gömülmüştür.)
  • I’m buried in invoices that need processing by tomorrow. (Yarına kadar işlenmesi gereken faturalara gömülmüş durumdayım.)

6. I’ve got my hands full

Ellerinizin dolu olması, mecazi olarak başka bir işle ilgilenecek vaktinizin veya kapasitenizin olmadığını gösterir. Çok meşgul olduğunuzu ve mevcut işlerin tüm zamanınızı ve enerjinizi aldığını ifade eder.

Örnek Cümleler:

  • Can you watch the kids for an hour? “Sorry, I’ve got my hands full with dinner right now.” (Çocuklara bir saat bakabilir misin? “Üzgünüm, şu anda akşam yemeğiyle ellerim dolu/çok meşgulüm.”)
  • He’s got his hands full managing two departments simultaneously. (Aynı anda iki departmanı yönetmekle çok meşgul.)

7. I’m slammed

Bu ifade, özellikle Amerikan İngilizcesi’nde sıkça kullanılan, oldukça gayri resmi bir ifadedir. “Slam” (çarpmak, vurmak) fiilinden gelir ve bir anda çok fazla işle veya müşteriyle başa çıkmak zorunda kalındığında kullanılır. Aniden bastıran yoğunluğu ifade eder.

Örnek Cümleler:

  • The restaurant was slammed last night; we didn’t stop for a minute. (Restoran dün gece aşırı yoğundu; bir dakika bile durmadık.)
  • I’m totally slammed today, I haven’t even had time for lunch. (Bugün acayip yoğunum, öğle yemeğine bile vaktim olmadı.)

Hangi İfadeyi Ne Zaman Kullanmalı?

Bu ifadelerin çoğu benzer anlamlara gelse de, kullanım bağlamları biraz farklılık gösterebilir:

  • Swamped, Snowed under, Slammed: Genellikle daha gayri resmi (informal) konuşma dilinde kullanılır. Arkadaşlar arasında veya samimi iş ortamlarında tercih edilebilir.
  • Up to my ears/eyes/neck in: Hem resmi olmayan hem de yarı resmi durumlarda kullanılabilir. Yoğunluğun derecesini vurgular.
  • Have a lot on my plate / My plate is full: Hem resmi (formal) hem de gayri resmi durumlarda kullanıma uygundur. Daha nötr bir ifadedir. Özellikle iş İngilizcesi bağlamında yeni bir görev veya sorumluluk alamayacağınızı belirtirken kibarca kullanılabilir.
  • Buried in work: Genellikle kişinin iş yükü altında bunaldığı ve strese girdiği durumları anlatır.
  • Overwhelmed / Overloaded: Durumun ciddiyetini ve kişinin bunalmışlık hissini daha doğrudan ifade eder. Resmi yazışmalarda veya durumlarda da kullanılabilir.

Bu İngilizce deyimler, dilin zenginliğini ve çeşitliliğini gösterir. Doğru ifadeyi seçmek, iletişim kurduğunuz kişiye ve içinde bulunduğunuz duruma göre değişir.

Sonuç

Türkçe’de “işim başımdan aşkın” dediğimizde hissettiğimiz yoğunluk ve bunalmışlık hissini İngilizce’de ifade etmenin pek çok yolu vardır. “I’m swamped”, “I’m snowed under”, “I’m up to my ears in work”, “I have a lot on my plate” gibi deyimler, bu durumu etkili bir şekilde anlatmanıza yardımcı olur. Hangi ifadeyi kullanacağınız, durumun resmiyetine, vurgulamak istediğiniz anlama ve kişisel tercihinize bağlıdır.

Bu ifadeleri öğrenmek ve doğru bağlamlarda kullanmak, İngilizce konuşma becerilerinizi geliştirecek ve kendinizi daha doğal bir şekilde ifade etmenizi sağlayacaktır. Unutmayın, dil öğrenmenin en önemli parçalarından biri de bu tür deyimleri ve kültürel ifadeleri anlamak ve kullanabilmektir. Bol pratikle bu ifadeleri günlük konuşmalarınıza kolayca dahil edebilirsiniz.

“İşim Başımdan Aşkın İngilizcesi: Yaygın İfadeler ve Kullanım Alanları” için 1 yorum

  1. Gerçekten çok faydalı bir yazı olmuş. ‘İşim başımdan aşkın’ demenin İngilizce’de bu kadar çok farklı yolu olduğunu bilmiyordum açıkçası. ‘Swamped’ ve ‘snowed under’ kulağa hoş geliyor, biraz daha günlük ifadeler sanırım. ‘Up to my ears/eyes’ kalıbını duymuştum ama tam anlamını şimdi daha iyi kavradım. Özellikle ‘my plate is full’ ifadesi hem resmi hem gayriresmi durumlarda kullanılabildiği için çok kullanışlıymış. Bazen e-postalarda ne yazacağımı bilemiyorum çok yoğun olduğumda, bu yazıdaki örnekler işime yarayacak gibi duruyor. Özellikle hangi ifadenin nerede kullanılacağına dair açıklamalar da çok yerinde olmuş. Emeğinize sağlık, teşekkürler.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top