Kafana Göre İngilizcesi: Anlamı ve Yaygın Kullanımları

Kafana Göre İngilizcesi: Anlamı ve Yaygın Kullanımları

Türkçede günlük konuşma dilinde sıkça yer bulan “kafana göre” ifadesi, oldukça esnek bir anlama sahiptir. Birine seçim özgürlüğü tanıdığımızı, kararı ona bıraktığımızı veya bir durumun kişinin kendi tercihine bağlı olduğunu belirtmek için kullanırız. Bazen samimi bir teklif, bazen hafif bir umursamazlık, bazen de sadece bir durumu olduğu gibi kabul etme anlamı taşıyabilir. Peki, bu kadar çeşitli anlam barındıran “kafana göre” ifadesini İngilizce’ye nasıl çevirebiliriz? Tek bir doğru cevap olmasa da, duruma ve vermek istediğimiz mesaja göre kullanabileceğimiz pek çok İngilizce karşılık mevcuttur.

Bu yazıda, “kafana göre” ifadesinin İngilizce’deki farklı karşılıklarını inceleyecek, hangi ifadenin hangi bağlamda daha uygun olduğunu örneklerle açıklayacağız.

En Yaygın İngilizce Karşılıklar

“Kafana göre” demenin İngilizce’de birçok yolu vardır. İşte en sık kullanılanlar ve anlam nüansları:

1. It’s up to you

Bu ifade, “kafana göre”nin belki de en nötr ve yaygın karşılıklarından biridir. Kararın tamamen karşıdaki kişiye ait olduğunu, seçimin onun sorumluluğunda olduğunu belirtir. Genellikle bir plan yaparken, bir seçenek sunarken veya bir tavsiye verirken kullanılır.

* **Örnek 1:**
* A: “What time should we meet tomorrow?” (Yarın saat kaçta buluşalım?)
* B: “It’s up to you. I’m free all day.” (Sana bağlı/Kafana göre. Ben bütün gün müsaitim.)
* **Örnek 2:**
* A: “Should I accept the job offer?” (İş teklifini kabul etmeli miyim?)
* B: “Ultimately, it’s up to you. Think about the pros and cons.” (Sonuçta bu sana kalmış/kafana göre. Artılarını ve eksilerini düşün.)
* **Örnek 3:**
* “You can either join us or stay home. It’s up to you.” (İster bize katıl, ister evde kal. Kafana göre takıl/Karar senin.)

2. As you like / As you wish / As you please

Bu ifadeler, “it’s up to you”ya benzer şekilde kararı karşı tarafa bırakır ancak genellikle biraz daha nazik veya resmi bir tona sahiptir. Özellikle bir hizmet sunarken veya bir ricayı kabul ederken kullanılabilirler. “As you please” diğerlerine göre bir tık daha resmidir.

* **Örnek 1:**
* Garson: “Would you like your coffee black or with milk?” (Kahvenizi sade mi, sütlü mü istersiniz?)
* Müşteri: “Black, please.” (Sade lütfen.)
* Garson: “As you wish.” (Nasıl isterseniz/Arzu ettiğiniz gibi.)
* **Örnek 2:**
* A: “Can I borrow this book?” (Bu kitabı ödünç alabilir miyim?)
* B: “Sure, keep it as long as you like.” (Tabii, istediğin kadar/kafana göre sende kalabilir.)
* **Örnek 3 (Daha Resmi):**
* “Please arrange the seating as you please.” (Lütfen oturma düzenini istediğiniz gibi/kafana göre ayarlayın.)

3. Whatever you want / Whatever you like

Bu ifadeler oldukça samimi ve teklifsizdir. Genellikle arkadaşlar arasında veya yakın ilişkilerde kullanılır. Karşı tarafın istediği herhangi bir seçeneğin kabul edilebilir olduğunu belirtir. Ancak bazen, tonlamaya bağlı olarak, umursamazlık veya ilgisizlik de ifade edebilir.

* **Örnek 1:**
* A: “What movie should we watch tonight?” (Bu akşam hangi filmi izleyelim?)
* B: “Whatever you want. I don’t really mind.” (Sen ne istersen/Kafana göre. Benim için fark etmez.)
* **Örnek 2:**
* A: “Pizza or pasta for dinner?” (Akşam yemeği için pizza mı, makarna mı?)
* B: “Whatever you like. Both sound good to me.” (Hangisini istersen/Kafana göre. İkisi de kulağa hoş geliyor.)

4. Suit yourself

Bu ifade biraz daha farklı bir anlam taşır ve dikkatli kullanılmalıdır. Genellikle karşıdaki kişinin seçimiyle tam olarak aynı fikirde olmadığınızı veya sonucun sizi pek ilgilendirmediğini ima eder. Biraz mesafeli, hatta bazen kaba veya alaycı bir tınısı olabilir. “Peki, nasıl biliyorsan öyle yap” veya “Keyfin bilir” gibi anlamlara gelir.

* **Örnek 1:**
* A: “I think I’ll skip the party tonight.” (Sanırım bu akşam partiye gitmeyeceğim.)
* B: “Okay, suit yourself.” (Tamam, sen bilirsin/kafana göre.)
* **Örnek 2:**
* A: “I’m going to buy the red car, not the blue one.” (Mavi olanı değil, kırmızı arabayı alacağım.)
* B: “Alright, suit yourself, but I think the blue one is better.” (Peki, keyfin bilir/kafana göre, ama bence mavi olan daha iyi.)

5. Do your own thing

Bu deyim, birinin kendi ilgi alanlarını, tarzını veya planlarını başkalarından bağımsız olarak takip etmesini ifade eder. “Kendi bildiğini yap”, “kendi yolunu çiz” gibi anlamlara gelir ve genellikle olumlu bir bireysellik vurgusu taşır.

* **Örnek 1:**
* “Don’t worry about what others think, just do your own thing.” (Başkalarının ne düşündüğünü dert etme, sadece kendi bildiğini yap/kafana göre takıl.)
* **Örnek 2:**
* “He decided to leave the band and do his own thing.” (Grubu bırakıp kendi yolunu çizmeye/kafasına göre hareket etmeye karar verdi.)

6. Feel free

Bu ifade, birine bir şeyi yapması için izin veya davet sunarken kullanılır. “Çekinme, yapabilirsin” veya “Rahat ol, kafana göre takıl” anlamındadır.

* **Örnek 1:**
* “Feel free to use the kitchen whenever you want.” (Mutfağı istediğin zaman kullanmaktan çekinme/kafana göre kullan.)
* **Örnek 2:**
* “If you have any questions, feel free to ask.” (Sorularınız olursa sormaktan çekinmeyin/rahatça sorun.)

Diğer Olasılıklar

* **At your discretion (Resmi):** Daha resmi durumlarda, birine karar verme veya yargıda bulunma yetkisi verildiğinde kullanılır. “Kendi takdirinize bağlı olarak” anlamına gelir. (“The funds can be used at your discretion.” – Fonlar sizin takdirinize/isteğinize göre kullanılabilir.)
* **Go ahead (İzin):** Basitçe birine bir şeyi yapması için izin verirken kullanılır. “Devam et”, “yapabilirsin” anlamındadır. (“Can I start eating?” – “Sure, go ahead.“)

Bağlam Her Şeydir!

Gördüğünüz gibi, “kafana göre” ifadesinin tek bir İngilizce karşılığı yoktur. Doğru ifadeyi seçmek tamamen içinde bulunduğunuz duruma, konuştuğunuz kişiye ve vermek istediğiniz mesaja bağlıdır. İfadeler arasındaki ince dil stili ve kaydı farklarını anlamak, İngilizce iletişim becerilerinizi geliştirmenin önemli bir parçasıdır. Nazik bir teklifte bulunurken “as you wish” kullanmak, arkadaşınızla rahat bir plan yaparken “whatever you want” demek veya birinin kararına saygı duyduğunuzu ama katılmadığınızı ima etmek için “suit yourself” demek gibi nüanslar, ifadenizi daha etkili kılar.

Unutmayın, bu tür İngilizce deyimler ve ifadelerin doğru kullanımı, zamanla ve pratikle gelişir. Farklı bağlamlarda bu ifadelerin nasıl kullanıldığını gözlemlemek ve kendiniz de kullanmaya çalışmak en iyi öğrenme yöntemidir.

Sonuç

“Kafana göre” gibi Türkçede sıkça kullandığımız rahat ve esnek bir ifadenin İngilizce’de birden fazla karşılığı olması doğaldır. “It’s up to you”, “as you like”, “whatever you want”, “suit yourself”, “do your own thing” ve “feel free” gibi ifadeler, farklı durumlar ve niyetler için “kafana göre” anlamını taşıyabilir. Hangi ifadeyi seçeceğiniz, kurduğunuz iletişimin tonunu ve anlamını doğrudan etkileyecektir. Bu nedenle, seçenekleri bilmek ve bağlama en uygun olanı seçebilmek önemlidir.

Umarız bu yazı, “kafana göre” ifadesinin İngilizce’deki karşılıklarını anlamanıza ve doğru durumlarda kullanmanıza yardımcı olmuştur.

“Kafana Göre İngilizcesi: Anlamı ve Yaygın Kullanımları” için 1 yorum

  1. Bu yazı gerçekten çok işime yaradı. ‘Kafana göre’ ifadesini İngilizce söylerken genelde ‘it’s up to you’ deyip geçiyordum ama bu kadar farklı anlamı ve karşılığı olduğunu bilmiyordum açıkçası. Özellikle ‘suit yourself’ ifadesinin biraz daha ‘keyfin bilir’ gibi, hatta bazen kaba olabileceğini öğrenmem iyi oldu. Farklı durumlarda hangi ifadeyi kullanmak gerektiğini örneklerle görmek çok faydalı olmuş. Bazen basit gibi görünen bir ifadenin aslında ne kadar çok detayı olabiliyor. Bundan sonra İngilizce konuşurken daha dikkatli olurum bu konuda. Emeğinize sağlık, güzel bir derleme olmuş.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top