İngilizce Colour Ne Demek? Anlamı ve Kullanım Alanları

İngilizce ‘Colour’ Kelimesine Giriş

İngilizce öğrenirken veya kullanırken en sık karşılaşılan kelimelerden biri şüphesiz ‘colour’ kelimesidir. Peki, bu kelime tam olarak ne anlama gelir? Sadece renkleri mi ifade eder, yoksa farklı bağlamlarda başka anlamlara da gelebilir mi? Bu yazımızda, İngilizce ‘colour’ kelimesinin Türkçe karşılığını, temel ve mecazi anlamlarını, fiil olarak kullanımını ve İngiliz İngilizcesi ile Amerikan İngilizcesi arasındaki yazım farkını detaylı bir şekilde ele alacağız.

‘Colour’ Kelimesinin Temel Anlamı: Renk

‘Colour’ kelimesinin en temel ve yaygın Türkçe karşılığı ‘renk’tir. Gözümüzle algıladığımız ışığın farklı dalga boylarının yarattığı duyumu ifade eder. Kırmızı (red), mavi (blue), yeşil (green), sarı (yellow) gibi bildiğimiz tüm renkleri tanımlamak için bu kelime kullanılır.

  • What is your favourite colour? (En sevdiğin renk nedir?)
  • The artist used bright colours in her painting. (Sanatçı, tablosunda parlak renkler kullandı.)
  • The colour of the sky is blue. (Gökyüzünün rengi mavidir.)

Bu temel anlamıyla ‘colour’, görsel dünyamızı tanımlamamızda kilit bir rol oynar. Renklerin isimlerini ve ‘colour’ kelimesinin bu temel kullanımını öğrenmek, İngilizce iletişiminin ilk adımlarından biridir. Daha fazla renk ismi ve kullanımı için İngilizce renkler hakkındaki yazımıza göz atabilirsiniz.

İngiliz İngilizcesi (Colour) vs. Amerikan İngilizcesi (Color)

İngilizce öğrenenlerin sıkça kafasını karıştıran konulardan biri de bazı kelimelerin İngiliz (British English) ve Amerikan (American English) İngilizcesi’nde farklı yazılmasıdır. ‘Colour’ kelimesi de bu duruma güzel bir örnektir.

  • Colour: İngiliz İngilizcesi’nde kullanılan yazım şeklidir. (İngiltere, Avustralya, Kanada vb.)
  • Color: Amerikan İngilizcesi’nde kullanılan yazım şeklidir. (Amerika Birleşik Devletleri)

Her iki yazım da doğrudur ve aynı anlama gelir. Hangi yazımı kullanacağınız, genellikle hedef kitlenize veya bulunduğunuz coğrafi bölgeye bağlıdır. Uluslararası iletişimde her iki yazımla da karşılaşmanız olasıdır, bu yüzden ikisine de aşina olmak faydalıdır. Bu yazım farklılıkları sadece ‘colour’ kelimesiyle sınırlı değildir; ‘honour/honor’, ‘neighbour/neighbor’, ‘centre/center’ gibi başka örnekler de mevcuttur. İngiliz ve Amerikan İngilizcesi arasındaki farkları daha detaylı öğrenmek isterseniz, ilgili Amerikan ve İngiliz İngilizcesi farkları yazımızı inceleyebilirsiniz.

‘Colour’ Kelimesinin Farklı Anlamları ve Kullanımları (İsim Olarak)

‘Colour’ kelimesi sadece fiziksel rengi ifade etmez, aynı zamanda çeşitli mecazi anlamlara da sahiptir. Bağlama göre farklı duyguları, durumları veya özellikleri niteleyebilir.

1. Canlılık, İlgi Çekicilik, Karakter

Bir yerin, olayın veya anlatının atmosferini, canlılığını veya ona özgü karakterini ifade etmek için kullanılabilir. Bu kullanımda ‘renk katmak’ deyimine benzer bir anlam taşır.

  • The carnival added colour to the town. (Karnaval kasabaya renk kattı/canlılık getirdi.)
  • His stories are always full of local colour. (Onun hikayeleri her zaman yerel havayla/özelliklerle doludur.)
  • We need to add more colour to our presentation. (Sunumumuza daha fazla canlılık/ilgi çekicilik katmamız gerekiyor.)

2. Irk veya Ten Rengi

Bu anlamda kullanılırken dikkatli olunması gerekir. Genellikle ‘people of colour’ (farklı ten rengine sahip insanlar) gibi ifadelerde karşımıza çıkar. Tarihsel olarak ayrımcı bağlamlarda da kullanıldığı için, günümüzde bu anlamda kullanımı hassasiyet gerektirir.

  • Laws prohibiting discrimination based on race or colour. (Irk veya ten rengine dayalı ayrımcılığı yasaklayan kanunlar.)
  • The organization promotes equality for people of all colours. (Kuruluş, her ten renginden insan için eşitliği teşvik ediyor.)

3. Önyargı, Etki, Bakış Açısı

Bir kişinin görüşlerini, kararlarını veya bir durumun algılanışını etkileyen, genellikle öznel olan bakış açısını veya önyargıyı ifade edebilir.

  • His report took on a political colour. (Onun raporu siyasi bir nitelik/eğilim kazandı.)
  • Try to report the facts without any personal colour. (Gerçekleri kişisel bir yorum/etki katmadan bildirmeye çalışın.)

4. Yüz Kızarması (Utanç, Mahcubiyet, Öfke vb.)

Özellikle utanç, mahcubiyet veya bazen öfke gibi duygusal tepkiler sonucu yanakların kızarmasını ifade etmek için kullanılır.

  • Colour rose in her cheeks when she realized her mistake. (Hatasını fark ettiğinde yanaklarına renk geldi / yanakları kızardı.)
  • He lost all colour when he heard the bad news. (Kötü haberi duyduğunda beti benzi attı / tüm rengi soldu.)

5. Bayraklar, Simgeler, Amblemler

Özellikle askeri birliklerin sancakları, spor takımlarının renkleri veya belirli bir gruba ait amblemleri ifade etmek için çoğul halde (‘colours’) kullanılır.

  • The soldiers defended their colours bravely. (Askerler sancaklarını cesurca savundular.)
  • The fans were wearing their team’s colours. (Taraftarlar takımlarının renklerini giyiyorlardı.)
  • Nail your colours to the mast. (Fikirlerini/tarafını açıkça belli etmek – bir deyim)

‘To Colour’ Fiilinin Anlamları

‘Colour’ (veya Amerikan İngilizcesi’nde ‘color’) aynı zamanda bir fiil olarak da kullanılır ve yine farklı anlamlara gelebilir.

1. Renklendirmek, Boyamak

En yaygın fiil anlamı, bir şeyi boya veya başka bir materyal kullanarak renklendirmektir.

  • The children love to colour pictures with crayons. (Çocuklar resimleri pastel boyalarla boyamayı sever.)
  • She decided to colour her hair blonde. (Saçını sarıya boyamaya karar verdi.)

2. Etkilemek, Çarpıtmak, Taraf Tutmak

Birinin görüşlerini, raporunu veya bir hikayeyi öznel bir bakış açısıyla etkilemek, çarpıtmak veya belli bir yöne çekmek anlamına gelir.

  • His personal feelings seemed to colour his judgement. (Kişisel duyguları onun yargısını etkiliyor gibiydi.)
  • Don’t let prejudice colour your opinion. (Önyargının fikrini etkilemesine/şekillendirmesine izin verme.)

3. Kızarmak (Yüz)

İsim anlamındaki gibi, utanç, mahcubiyet veya öfke nedeniyle yüzün kızarması durumunu ifade eder.

  • He coloured slightly when they mentioned her name. (Onun adından bahsettiklerinde hafifçe kızardı.)
  • She coloured with embarrassment. (Utançtan kızardı.)

Deyimlerde ‘Colour’

‘Colour’ kelimesi birçok İngilizce deyimde de yer alır. Bu deyimler genellikle kelimenin mecazi anlamlarından türemiştir.

  • With flying colours: Büyük bir başarıyla, alnının akıyla. (Örn: She passed the exam with flying colours. – Sınavı büyük başarıyla geçti.)
  • Show one’s true colours: Gerçek yüzünü göstermek, gerçek niyetini belli etmek. (Örn: He showed his true colours during the crisis. – Kriz sırasında gerçek yüzünü gösterdi.)
  • Off colour: Keyifsiz, biraz hasta hissetmek. (Örn: I’m feeling a bit off colour today. – Bugün biraz keyifsizim.)
  • Local colour: Bir yerin kendine özgü atmosferi, adetleri, özellikleri.

Deyimler, dilin zenginliğini ve kültürel yönünü yansıtır. Daha fazla deyim öğrenmek için İngilizce deyimler sözlüğü sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.

Sonuç

Görüldüğü gibi, İngilizce ‘colour’ (veya ‘color’) kelimesi sadece ‘renk’ anlamına gelmez. Temel anlamının yanı sıra canlılık, karakter, etki, önyargı, yüz kızarması ve simgeler gibi pek çok farklı kavramı ifade edebilir. Ayrıca fiil olarak boyamak, etkilemek ve kızarmak anlamlarında kullanılır. Kelimenin doğru anlamını kavramak için kullanıldığı bağlama dikkat etmek son derece önemlidir. İngiliz ve Amerikan İngilizcesi arasındaki yazım farkını bilmek de uluslararası iletişimde karışıklıkları önlemeye yardımcı olur. ‘Colour’ kelimesinin bu çeşitli anlamlarını ve kullanımlarını öğrenmek, İngilizce kelime dağarcığınızı zenginleştirecek ve dili daha yetkin kullanmanızı sağlayacaktır.

“İngilizce Colour Ne Demek? Anlamı ve Kullanım Alanları” için 1 yorum

  1. Gerçekten çok aydınlatıcı bir yazı olmuş. ‘Colour’ kelimesinin sadece ‘renk’ demek olmadığını, bu kadar farklı anlamı olduğunu öğrenmek şaşırttı beni. Özellikle ‘canlılık katmak’ ya da birinin fikrini ‘etkilemek’ gibi mecazi kullanımları çok ilginç. İngilizce öğrenirken bu tür nüansları bilmek gerekiyor demek ki. Amerikan ve İngiliz İngilizcesi arasındaki yazım farkı konusuna da değinilmesi iyi olmuş, bu hep kafa karıştırıcı olabiliyor. Deyimler bölümü de faydalıydı, ‘with flying colours’ gibi kalıpları duysak da bazen anlamını tam oturtamıyoruz. Emeğinize sağlık, teşekkürler.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top