Konu Başlıkları
İleri Seviye Reported Speech: Aktarma Cümlelerinde Uzmanlaşın
İngilizce öğrenirken belirli bir seviyeye geldikten sonra, dilin daha karmaşık ve incelikli yapılarıyla karşılaşırız. Reported Speech (Dolaylı Anlatım), bu yapılardan biridir ve özellikle ileri seviyede ustalaşmak, iletişim becerilerinizi önemli ölçüde geliştirir. Temel kuralları (zaman kaydırması, zamir değişikliği vb.) öğrendikten sonra, ileri seviye kullanımlara odaklanmak, anlatımınızı daha doğal ve akıcı hale getirir. Bu makalede, temel bilgilerin ötesine geçerek ileri seviye Reported Speech yapılarını detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.
Reported Speech Nedir? Kısa Bir Hatırlatma
Reported Speech, bir kişinin söylediği sözleri, kendi cümlelerimizle başka birine aktarma yöntemidir. İki temel yolu vardır:
1. **Direct Speech (Doğrudan Anlatım):** Kişinin sözleri tırnak içinde, tam olarak söylendiği gibi aktarılır.
* Örnek: *She said, “I am studying English.”* (O, “İngilizce çalışıyorum,” dedi.)
2. **Reported Speech (Dolaylı Anlatım):** Kişinin sözleri, genellikle zaman (tense), zamir (pronoun) ve yer/zaman zarfları (adverbs of time/place) değiştirilerek aktarılır.
* Örnek: *She said that she was studying English.* (O, İngilizce çalıştığını söyledi.)
Temel kural genellikle zamanın bir derece geçmişe alınmasıdır (tense backshift). Örneğin, Present Simple → Past Simple, Present Continuous → Past Continuous, Past Simple → Past Perfect olur.
İleri Seviye Reported Speech Yapıları
Şimdi konunun daha karmaşık ve detaylı yönlerine odaklanalım:
1. Soruları Aktarma (Reporting Questions)
Soruları aktarırken, soru yapısı düz cümleye dönüşür ve soru işareti kullanılmaz. Kullandığımız raporlama fiili genellikle ‘ask’ olur, ancak ‘wonder’, ‘want to know’ gibi fiiller de kullanılabilir.
* **Yes/No Soruları:** ‘if’ veya ‘whether’ bağlacı kullanılır.
* Direct: *He asked, “Are you coming to the party?”*
* Reported: *He asked if/whether I was coming to the party.* (Partiye gelip gelmediğimi sordu.)
* **Wh- Soruları (What, Where, When, Who, Why, How):** Soru kelimesi (Wh- word) bağlaç olarak kullanılır ve ardından özne + fiil gelir (düz cümle yapısı).
* Direct: *She asked, “Where did you go yesterday?”*
* Reported: *She asked where I had gone the day before.* (Önceki gün nereye gittiğimi sordu.)
Önemli Not: Aktarılan sorularda yardımcı fiiller (do/does/did) kullanılmaz ve fiil zamanı uygun şekilde geri alınır. Dolaylı soru yapıları hakkında daha fazla bilgi için ilgili kaynağa göz atabilirsiniz: dolaylı soru yapıları.
2. Emirleri, Ricaları ve Tavsiyeleri Aktarma (Reporting Commands, Requests, Advice)
Emir, rica veya tavsiye cümlelerini aktarırken genellikle ‘reporting verb + object + infinitive (to + fiil)’ yapısı kullanılır.
* **Emirler (Commands):** ‘tell’, ‘order’, ‘command’ gibi fiiller kullanılır.
* Direct: *The teacher said, “Open your books.”*
* Reported: *The teacher told us to open our books.* (Öğretmen bize kitaplarımızı açmamızı söyledi.)
* Direct: *”Don’t talk!” he said.*
* Reported: *He told me not to talk.* (Bana konuşmamamı söyledi.)
* **Ricalar (Requests):** ‘ask’ fiili en yaygın olanıdır. ‘beg’ (yalvarmak) gibi fiiller de kullanılabilir.
* Direct: *She said, “Could you please help me?”*
* Reported: *She asked me to help her.* (Benden ona yardım etmemi istedi.)
* **Tavsiyeler (Advice):** ‘advise’, ‘recommend’, ‘suggest’ (farklı yapıyla) gibi fiiller kullanılır.
* Direct: *My doctor said, “You should exercise regularly.”*
* Reported: *My doctor advised me to exercise regularly.* (Doktorum bana düzenli egzersiz yapmamı tavsiye etti.)
3. Önerileri Aktarma (Reporting Suggestions)
Önerileri aktarmak için genellikle ‘suggest’ fiili kullanılır ve iki yaygın yapı vardır:
* **Suggest + Gerund (-ing hali):**
* Direct: *He said, “Let’s go to the cinema.”* / *He said, “How about going to the cinema?”*
* Reported: *He suggested going to the cinema.* (Sinemaya gitmeyi önerdi.)
* **Suggest + that + subject + (should) + base verb:** ‘that’ ve ‘should’ sıklıkla düşürülebilir.
* Direct: *She said, “You should try the new restaurant.”*
* Reported: *She suggested that I (should) try the new restaurant.* (Yeni restoranı denememi önerdi.)
* Reported (daha yaygın): *She suggested I try the new restaurant.*
Bu noktada Gerund ve Infinitive kullanımları konusundaki bilginizi tazelemek faydalı olabilir, çünkü birçok raporlama fiili bu yapılarla kullanılır.
4. Modal Fiilleri Aktarma (Reporting Modal Verbs)
Modal fiillerin aktarılması bazen kafa karıştırıcı olabilir:
* Will → Would: *She said, “I will call you.”* → *She said she would call me.*
* Can → Could: *He said, “I can swim.”* → *He said he could swim.*
* May → Might: *She said, “I may be late.”* → *She said she might be late.*
* Must → Had to (zorunluluk belirtiyorsa): *He said, “I must finish this report.”* → *He said he had to finish that report.*
* Must → Must/Mustn’t (çıkarım veya yasaklama belirtiyorsa, değişmez): *She said, “It must be John.”* → *She said it must be John.* / *He said, “You mustn’t smoke here.”* → *He said we mustn’t smoke there.*
* Could, Would, Should, Might, Ought to: Genellikle değişmezler.
* *He said, “You should see a doctor.”* → *He said I should see a doctor.*
* *She said, “I would help if I could.”* → *She said she would help if she could.*
Geçmişe yönelik modal kullanımları için Modal Perfects konusuna göz atmak, bu yapıları daha iyi anlamanıza yardımcı olabilir.
5. Özel Raporlama Fiilleri (Specific Reporting Verbs)
‘Say’ ve ‘tell’ yerine daha anlamlı ve duruma özel fiiller kullanmak, ifadenizi zenginleştirir. Bu fiillerin kendilerine özgü yapıları vardır:
* **Verb + to-infinitive:** agree, offer, promise, refuse, threaten
* *He promised to call me.* (“I promise I’ll call you.”)
* *She refused to help.* (“No, I won’t help.”)
* **Verb + object + to-infinitive:** advise, ask, encourage, invite, order, remind, tell, warn
* *They invited me to join them.* (“Would you like to join us?”)
* *He warned me not to be late.* (“Don’t be late!”)
* **Verb + gerund (-ing):** admit, deny, mention, suggest
* *He admitted stealing the money.* (“Yes, I stole the money.”)
* *She denied breaking the vase.* (“I didn’t break the vase.”)
* **Verb + preposition + gerund (-ing):** apologize for, insist on, object to
* *He apologized for being late.* (“I’m sorry I’m late.”)
* *She insisted on paying for the meal.* (“I must pay for the meal.”)
* **Verb + (that) + clause:** admit, agree, claim, complain, deny, explain, insist, promise, suggest, think
* *He claimed (that) he hadn’t seen anything.* (“I didn’t see anything.”)
* *She explained (that) she was tired.* (“I’m tired.”)
Bu fiilleri doğru yapılarla kullanmak, ileri seviye İngilizce’nin önemli bir parçasıdır.
6. Zaman Kaydırmanın (Tense Backshift) Uygulanmadığı Durumlar
Her zaman zamanı bir derece geçmişe almak gerekmeyebilir:
* **Genel Geçer Doğrular (Universal Truths):** *The teacher said, “The Earth revolves around the Sun.”* → *The teacher said that the Earth revolves around the Sun.*
* **Hala Geçerli Durumlar/Alışkanlıklar:** *He said, “I live in London.”* → *He said he lives in London.* (Eğer hala Londra’da yaşıyorsa. *lived* da kullanılabilir, ancak anlam biraz değişir.)
* **Hemen Aktarma (Immediate Reporting):** Söylenen şey hemen aktarılıyorsa ve hala geçerliyse, zaman değişmeyebilir. *A: What did she just say? B: She said she is busy.* (Meşgul olduğunu söyledi – hala meşgul.)
* **Past Perfect:** Zaten en geçmiş zaman olduğu için değişmez. *She said, “I had already eaten.”* → *She said she had already eaten.*
* **Would, Could, Might, Should, Ought to:** Yukarıda belirtildiği gibi genellikle değişmezler.
* **İkinci ve Üçüncü Tip Koşul Cümleleri (Conditional Type 2 & 3):** Genellikle zaman yapısı değişmez. *He said, “If I were rich, I would travel.”* → *He said that if he were rich, he would travel.*
Sık Yapılan Hatalar
* Soruları aktarırken soru yapısını korumak (*He asked where did I go.* yerine *He asked where I had gone.* olmalı).
* Emir/rica cümlelerinde ‘to’ kullanmayı unutmak (*She told me go.* yerine *She told me to go.* olmalı).
* ‘Suggest’ fiilinden sonra yanlış yapı kullanmak (*He suggested me to go.* yerine *He suggested going.* veya *He suggested that I (should) go.* olmalı).
* Zaman kaydırmanın gerekli olmadığı durumlarda bile uygulamak.
* Zaman ve yer zarflarını (now → then, here → there, today → that day, yesterday → the day before) değiştirmeyi unutmak.
Nasıl Pratik Yapılır?
* Diyaloglar okuyun veya dinleyin ve cümleleri Reported Speech’e çevirmeye çalışın.
* Farklı raporlama fiillerini (advise, suggest, promise, deny vb.) kullanarak cümleler kurun.
* İngilizce altyazılı film veya dizi izlerken karakterlerin söylediklerini zihninizden aktarmayı deneyin.
* Dilbilgisi egzersizleri çözün ve hatalarınızı analiz edin.
Sonuç
İleri seviye Reported Speech yapılarına hakim olmak, İngilizce’de kendinizi daha doğru, etkili ve sofistike bir şekilde ifade etmenizi sağlar. Başlangıçta karmaşık görünse de, kuralları anladıkça ve bol pratik yaptıkça bu yapıları doğal bir şekilde kullanmaya başlayacaksınız. Unutmayın, ‘say’ ve ‘tell’ fiillerinin ötesine geçmek, anlatımınıza derinlik katacaktır. Bu rehberdeki bilgileri kullanarak Reported Speech becerilerinizi bir üst seviyeye taşıyabilirsiniz.
Reported Speech konusu İngilizce’de gerçekten ustalaşması gereken ama bir o kadar da kafa karıştırabilen bir yapı. Temelleri oturtmuştum ama ileri seviyedeki incelikler, özellikle soruları veya emirleri aktarırken doğru yapıyı kurmak bazen zorlayıcı olabiliyor. Bu yazıdaki detaylı açıklamalar çok işime yaradı diyebilirim. Modal fiillerin hangilerinin değişip hangilerinin değişmediği veya ‘suggest’ gibi fiillerin farklı kullanım şekilleri çok net anlatılmış. Sadece ‘say’ ve ‘tell’ demek yerine daha spesifik fiiller kullanma önerisi de anlatımı zenginleştirmek adına güzel bir ipucu. Zaman kaydırmanın istisnalarını da öğrenmek iyi oldu, bazen emin olamıyordum. Genel olarak konuyu derinlemesine anlamak için harika bir kaynak olmuş. Emeğinize sağlık.