Yağmur İngilizcesi Nedir? ‘Rain’ Kelimesi ve Kullanımı

Yağmur İngilizcesi Nedir? ‘Rain’ Kelimesi ve Kapsamlı Kullanım Rehberi

Hava durumu, günlük konuşmalarımızın ayrılmaz bir parçasıdır ve özellikle yağmur, hem sohbetlerimize konu olur hem de planlarımızı etkiler. Peki, sıkça bahsettiğimiz ‘yağmur’ kelimesinin İngilizcesi nedir? Bu sorunun en temel cevabı ‘rain’ kelimesidir. Ancak İngilizce, farklı yağış türlerini ve yağmurla ilgili durumları ifade etmek için ‘rain’ kelimesinin ötesinde zengin bir kelime dağarcığı sunar. Bu yazıda, ‘rain’ kelimesinin isim ve fiil olarak kullanımını, farklı yağmur türlerini anlatan kelimeleri, yağmurla ilgili deyimleri ve sık kullanılan ifadeleri detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.

‘Rain’ Kelimesinin Temel Anlamı ve Kullanımı

‘Rain’ kelimesi İngilizcede hem isim (noun) hem de fiil (verb) olarak kullanılabilir.

1. ‘Rain’ (İsim – Noun)

İsim olarak ‘rain’, atmosferdeki su buharının yoğunlaşarak sıvı halde yeryüzüne düşmesi olayını, yani yağmur yağışını ifade eder. Genellikle sayılamayan bir isimdir (uncountable noun). Bu, genellikle sonuna çoğul eki ‘-s’ almadığı anlamına gelir.

Örnek Cümleler:

  • The rain started early in the morning. (Yağmur sabah erken saatlerde başladı.)
  • We got caught in heavy rain on our way home. (Eve dönerken şiddetli yağmura yakalandık.)
  • Plants need rain to grow. (Bitkilerin büyümek için yağmura ihtiyacı vardır.)
  • There hasn’t been much rain this month. (Bu ay pek yağmur olmadı.)

İngilizcede ‘rain’ gibi kelimelerin sayılabilen veya sayılamayan olması, cümlenin yapısını etkileyebilir. Konu hakkında daha fazla bilgi için İngilizce sayılabilen ve sayılamayan isimler hakkındaki rehberimize göz atabilirsiniz.

Not: Nadiren de olsa, özellikle belirli bir dönemdeki yoğun veya sürekli yağışlardan bahsederken “rains” şeklinde çoğul kullanılabilir (Örn: The spring rains arrived later than usual. – İlkbahar yağmurları normalden geç geldi.).

2. ‘Rain’ (Fiil – Verb)

Fiil olarak ‘to rain’, yağmur yağması eylemini ifade eder. Öznemiz genellikle ‘it’ zamiridir.

Fiil Çekimleri:

  • Geniş Zaman (Simple Present): It rains. (Yağmur yağar.)
  • Şimdiki Zaman (Present Continuous): It is raining. (Yağmur yağıyor.)
  • Geçmiş Zaman (Simple Past): It rained. (Yağmur yağdı.)
  • Yakın Geçmiş Zaman (Present Perfect): It has rained. (Yağmur yağdı.)
  • Gelecek Zaman (Simple Future): It will rain. (Yağmur yağacak.)

Örnek Cümleler:

  • Look! It’s raining again. (Bak! Yine yağmur yağıyor.)
  • It rained heavily all night. (Bütün gece şiddetli yağmur yağdı.)
  • I think it will rain tomorrow. (Sanırım yarın yağmur yağacak.)
  • If it rains, the picnic will be cancelled. (Eğer yağmur yağarsa, piknik iptal edilecek.)

Son örnekte olduğu gibi, yağmurun potansiyel bir durum olduğu senaryolar genellikle koşul cümleleri ile ifade edilir. İngilizcedeki farklı koşul yapılarını öğrenmek isterseniz, İngilizce koşul cümleleri (conditionals) hakkındaki kapsamlı rehberimizi inceleyebilirsiniz.

Farklı Yağmur Türleri İçin İngilizce Kelimeler

İngilizce, yağmurun şiddetini ve türünü belirtmek için çeşitli kelimeler sunar:

  • Drizzle: Çiseleme, hafif yağmur. Çok ince damlalar halinde yağan hafif yağmur. (Örn: It’s just drizzling, you won’t need a big umbrella. – Sadece çiseliyor, büyük bir şemsiyeye ihtiyacın olmayacak.)
  • Light rain: Hafif yağmur. Drizzle’dan biraz daha belirgin ama yine de hafif olan yağış.
  • Shower: Kısa süreli sağanak. Genellikle aniden başlayıp kısa süren, bazen şiddetli olabilen yağmur. (Örn: We had a couple of showers this afternoon. – Bu öğleden sonra birkaç kez sağanak yağdı.)
  • Heavy rain: Şiddetli yağmur. Yoğun ve güçlü yağış.
  • Downpour / Pouring rain: Sağanak yağmur, bardaktan boşanırcasına yağmur. Çok şiddetli ve ani bastıran yağmur. (Örn: We got caught in a sudden downpour. – Ani bir sağanağa yakalandık. / It’s pouring outside! – Dışarıda bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor!)
  • Torrential rain: Sel gibi yağmur. Aşırı derecede şiddetli, sellere yol açabilecek yağmur.
  • Storm: Fırtına. Genellikle rüzgar, gök gürültüsü ve şimşekle birlikte gelen şiddetli yağmur.
  • Thunderstorm: Gök gürültülü fırtına. Şimşek ve gök gürültüsünün eşlik ettiği yağmurlu fırtına.
  • Acid rain: Asit yağmuru. Atmosferdeki kirleticiler nedeniyle asidik hale gelmiş yağmur.
  • Sleet: Sulu sepken. Yağmur ve kar karışımı yağış.
  • Hail: Dolu. Buz parçaları halinde yağan yağış.

Yağmurla İlgili İngilizce Deyimler ve İfadeler

İngilizcede yağmurla ilgili pek çok yaygın deyim bulunur:

  • It’s raining cats and dogs: Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor. Çok şiddetli yağmur yağdığını ifade eden, en bilinen deyimlerden biridir. (Örn: Don’t forget your umbrella, it’s raining cats and dogs out there!)
  • Come rain or shine: Ne olursa olsun, her koşulda. Bir şeyin hava durumu ne olursa olsun veya herhangi bir zorluğa rağmen yapılacağını belirtir. (Örn: I’ll be at the meeting, come rain or shine.)
  • Save for a rainy day: Kötü günler için biriktirmek. Gelecekte olası zorluklar veya ihtiyaçlar için para veya kaynak ayırmak anlamına gelir. (Örn: It’s wise to save a little money each month for a rainy day.)
  • (As) right as rain: Turp gibi, tamamen sağlıklı/iyi durumda. Özellikle bir hastalıktan veya sorundan sonra tamamen iyileşmiş veya düzelmiş olmayı ifade eder. (Örn: Don’t worry about me, I feel right as rain now.)
  • Take a rain check: (Bir teklifi) daha sonraya ertelemek. Kibarca bir daveti veya teklifi o an için reddedip, daha uygun bir zamanda kabul etme niyetini belirtir. (Örn: I can’t join you for dinner tonight, can I take a rain check?)
  • Rain on someone’s parade: Birinin keyfini kaçırmak, hevesini kırmak. Birinin planlarını, mutluluğunu veya coşkusunu bozmak anlamına gelir. (Örn: I don’t want to rain on your parade, but the tickets are sold out.)

Yağmurla İlgili Diğer Kelimeler

Yağmur konusunu konuşurken işinize yarayabilecek diğer bazı kelimeler:

  • Umbrella: Şemsiye
  • Raincoat / Waterproof jacket: Yağmurluk
  • Rain boots / Wellies (UK): Yağmur çizmesi
  • Puddle: Su birikintisi
  • Wet: Islak
  • Damp: Nemli, rutubetli
  • Weather forecast: Hava tahmini
  • Cloudy: Bulutlu
  • Overcast: Kapalı hava
  • Flood: Sel
  • Rainbow: Gökkuşağı

Sonuç

Görüldüğü gibi, Türkçedeki ‘yağmur’ kelimesinin İngilizce karşılığı olan ‘rain’, oldukça temel ve sık kullanılan bir kelimedir. Hem isim hem de fiil olarak kullanılabilmesi ve farklı yağış türleri için özel kelimelerin bulunması, İngilizcenin bu konudaki zenginliğini gösterir. Ayrıca, ‘rain’ kelimesi etrafında şekillenen deyimler, dili daha renkli ve etkili kullanmanıza olanak tanır. Bu kelimeleri ve ifadeleri öğrenerek, İngilizce hava durumu sohbetlerine daha rahat katılabilir, okuduğunuz veya dinlediğiniz metinleri daha iyi anlayabilirsiniz. Unutmayın, ‘rain’ sadece bir doğa olayı değil, aynı zamanda İngilizce dilinin önemli bir parçasıdır.

“Yağmur İngilizcesi Nedir? ‘Rain’ Kelimesi ve Kullanımı” için 1 yorum

  1. Gerçekten çok kapsamlı ve faydalı bir yazı olmuş. Yağmurla ilgili sadece ‘rain’ kelimesini bilmek yetmiyormuş meğer. Farklı yağış türleri için bu kadar çeşitli kelime olması şaşırttı biraz, ‘drizzle’ ve ‘downpour’ arasındaki farkı öğrenmek iyi oldu. Deyimler kısmı da çok güzel, ‘take a rain check’ mesela tam kibarca reddetmek içinmiş. Bu tür detaylar İngilizceyi daha iyi anlamayı ve konuşmayı sağlıyor. Emeğiniz için teşekkürler, çok akıcı ve anlaşılır anlatmışsınız.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

💬 Yorum Yap (1)
Scroll to Top