İngilizce Alışveriş Terimleri: Kapsamlı Rehber

İngilizce Alışveriş Terimleri: Sorunsuz Bir Alışveriş Deneyimi İçin Kılavuzunuz

Globalleşen dünyada seyahat etmek veya uluslararası online mağazalardan alışveriş yapmak artık hayatımızın bir parçası. Bu durumlarda karşımıza çıkan en yaygın senaryolardan biri de şüphesiz alışveriştir. İster bir butikte kıyafet deneyin, ister bir süpermarkette temel ihtiyaçlarınızı alın, ister online bir platformda teknolojik bir ürün sipariş edin; İngilizce alışveriş terimlerine hakim olmak, deneyiminizi çok daha kolay ve keyifli hale getirecektir. Bu rehber, İngilizce konuşulan ortamlarda veya uluslararası web sitelerinde alışveriş yaparken ihtiyaç duyacağınız temel kelimeleri, ifadeleri ve diyalogları kapsamaktadır.

Temel Alışveriş Mekanları ve Kavramlar

Alışverişe başlamadan önce, sıkça karşılaşacağınız mekan ve kavram isimlerini bilmek önemlidir:

• Shop / Store: Mağaza, dükkan (Genel kullanım)
• Shopping Mall / Shopping Center: Alışveriş Merkezi (AVM)
• Department Store: Çok katlı mağaza (Genellikle farklı reyonları bulunur: giyim, kozmetik, ev eşyası vb.)
• Supermarket: Süpermarket
• Grocery Store: Bakkal, market (Genellikle gıda ürünleri satılır)
• Boutique: Butik (Genellikle özel tasarım veya belirli bir tarzda ürünler satan küçük mağaza)
• Market: Pazar (Açık veya kapalı olabilir)
• Online Store / E-shop: Online mağaza, e-mağaza
• Item / Product: Ürün, parça, eşya (Satılan herhangi bir şey için kullanılır. İngilizcede tekil ve çoğul isimler arasındaki farka dikkat etmek önemlidir, örneğin ‘one item’, ‘many items’.)
• Brand: Marka
• Customer: Müşteri
• Salesperson / Shop Assistant: Satış görevlisi, tezgahtar

Mağazada İhtiyaç Duyacağınız İfadeler

Bir mağazaya girdiğinizde veya yardıma ihtiyaç duyduğunuzda kullanabileceğiniz temel ifadeler şunlardır:

• Excuse me: Affedersiniz (Dikkat çekmek için kullanılır)
• Can you help me? / Could you help me?: Yardımcı olabilir misiniz?
• I’m just looking, thank you: Sadece bakıyorum, teşekkürler (Yardım teklifini nazikçe reddetmek için)
• Where can I find…? : … nerede bulabilirim? (Örn: Where can I find the shoes? – Ayakkabıları nerede bulabilirim?)
• Do you sell…? : … satıyor musunuz? (Örn: Do you sell souvenirs? – Hediyelik eşya satıyor musunuz?)
• I’m looking for…: … arıyorum. (Örn: I’m looking for a t-shirt. – Bir tişört arıyorum.)

Ürünleri İncelerken ve Seçerken

Beğendiğiniz bir ürün hakkında daha fazla bilgi almak veya denemek istediğinizde şu ifadeler işinize yarayacaktır:

• Do you have this in a different color?: Bunun farklı bir rengi var mı?
• Do you have this in size [beden]? (e.g., medium): Bunun [beden] bedeni var mı? (Örn: medium – M beden)
• What sizes do you have?: Hangi bedenleriniz var?
• Can I try this on?: Bunu deneyebilir miyim?
• Where is the fitting room / changing room?: Deneme kabini nerede?
• How does it look?: Nasıl görünüyor? (Yanınızdaki birine sorarken)
• It fits perfectly: Tam oldu.
• It’s too tight: Çok dar.
• It’s too loose: Çok bol.
• It’s a bit long / short: Biraz uzun / kısa.

Ürünleri tarif ederken veya karşılaştırırken İngilizce sıfatlar (adjectives) büyük önem taşır. Renkler (red, blue, green), materyaller (cotton, leather, silk) ve genel özellikler (new, old, nice, beautiful) sıkça kullanılır.

Fiyat Sorma ve Pazarlık

Fiyat bilgisi alışverişin kritik bir parçasıdır. İşte fiyatlarla ilgili kullanabileceğiniz temel sorular ve terimler:

• How much is this? / How much does this cost?: Bu ne kadar? / Bunun fiyatı ne kadar?
• What’s the price of this?: Bunun fiyatı nedir?
• Is this on sale?: Bu indirimde mi?
• Is there a discount?: İndirim var mı?
• Can you give me a discount? / Can you do a better price?: İndirim yapabilir misiniz? / Daha iyi bir fiyat yapabilir misiniz? (Pazarlığın yaygın olduğu yerlerde kullanılabilir)
• That’s too expensive: Bu çok pahalı.
• It’s cheap: Ucuz.
• It’s affordable: Fiyatı uygun.
• Sale: İndirim
• Discount: İskonto, indirim
• Clearance: Tasfiye satışı (Genellikle sezon sonu ürünlerde büyük indirimler olur)
• Price tag: Fiyat etiketi
• VAT (Value Added Tax): KDV (Katma Değer Vergisi)

Ürünleri veya fiyatları karşılaştırırken, sıfatların karşılaştırma (comparative) ve üstünlük (superlative) halleri kullanılır. Örneğin, ‘This one is cheaper than that one.’ (Bu, diğerinden daha ucuz.) veya ‘This is the most expensive item in the store.’ (Bu, mağazadaki en pahalı ürün.) gibi.

Ödeme İşlemleri (Checkout)

Alacaklarınıza karar verdikten sonra sıra ödemeye gelir. Kasa (checkout) bölgesinde şu terimler ve ifadelerle karşılaşırsınız:

• Checkout / Cashier / Till: Kasa
• I’d like to buy this / I’ll take this: Bunu almak istiyorum / Bunu alacağım.
• Are you in the queue / line?: Sırada mısınız?
• How would you like to pay?: Nasıl ödemek istersiniz?
• Can I pay by card?: Kartla ödeyebilir miyim?
• Can I pay in cash?: Nakit ödeyebilir miyim?
• Credit card: Kredi kartı
• Debit card: Banka kartı
• Cash: Nakit
• Please enter your PIN: Lütfen şifrenizi girin.
• Receipt: Fiş, makbuz
• Would you like a bag?: Torba ister misiniz?
• Gift receipt: Hediye fişi (Fiyatın görünmediği değişim fişi)
• Change: Para üstü (Nakit ödemelerde)

İade ve Değişim (Returns and Exchanges)

Bazen aldığınız bir ürünü iade etmek veya değiştirmek isteyebilirsiniz:

• I’d like to return this: Bunu iade etmek istiyorum.
• I’d like to exchange this for a different size/color: Bunu farklı bir beden/renk ile değiştirmek istiyorum.
• It doesn’t fit: Üzerime olmadı.
• It’s faulty / damaged: Kusurlu / hasarlı.
• Do you have the receipt?: Fişiniz yanınızda mı?
• Refund: Para iadesi
• Exchange: Değişim
• Store credit: Mağaza kredisi (Para iadesi yerine sonraki alışverişlerde kullanılabilen kredi)

Online Alışveriş Terimleri

İnternetten alışveriş yaparken karşılaşacağınız bazı özel terimler:

• Add to cart / Add to basket: Sepete ekle
• Shopping cart / Basket: Alışveriş sepeti
• Checkout: Ödeme sayfasına git
• Proceed to checkout: Ödemeye devam et
• Account: Hesap
• Sign in / Log in: Giriş yap
• Sign up / Register: Kayıt ol
• Shipping address: Teslimat adresi
• Billing address: Fatura adresi
• Shipping / Delivery: Kargo, teslimat
• Shipping cost / Delivery fee: Kargo ücreti
• Free shipping: Ücretsiz kargo
• Order confirmation: Sipariş onayı
• Tracking number: Takip numarası (Kargonun durumunu izlemek için)
• Wishlist: İstek listesi
• Review: Ürün yorumu

Örnek Alışveriş Diyalogları

Diyalog 1: Kıyafet Mağazasında

Customer: Excuse me, where can I find the changing rooms?
Salesperson: They are just over there, on the left.

Customer: Thank you. Can I try this shirt on?
Salesperson: Of course. What size are you looking for?
Customer: Do you have this in large?
Salesperson: Let me check… Yes, here you go.

(After trying)

Customer: It fits well. How much is it?
Salesperson: It’s $25. It’s currently on sale, down from $35.

Customer: Great, I’ll take it.

Salesperson: Perfect. You can pay at the till over there.

Diyalog 2: Kasada Ödeme

Cashier: Hello. Did you find everything okay?
Customer: Yes, thank you. Just this shirt.

Cashier: Okay, that will be $25.

Customer: Can I pay by credit card?
Cashier: Sure. Please insert your card here… And enter your PIN.

(Payment successful)

Cashier: Thank you. Would you like a bag?
Customer: Yes, please.

Cashier: Here is your receipt. Have a nice day!

Customer: Thank you, you too!

Sonuç

İngilizce alışveriş terimlerini öğrenmek, sadece yurt dışı seyahatlerinizde değil, aynı zamanda global online pazarda da size büyük bir kolaylık sağlayacaktır. Bu rehberde yer alan kelime ve ifadeler, temel ihtiyaçlarınızı karşılamak, ürünler hakkında bilgi almak, pazarlık yapmak ve ödeme işlemlerini sorunsuzca tamamlamak için iyi bir başlangıç noktasıdır. Bol bol pratik yaparak ve gerçek hayatta kullanarak bu terimleri kolayca pekiştirebilirsiniz. İyi alışverişler!