İngilizce Yönler ve Yol Tarifi: Kapsamlı Rehber

İngilizce Yönler ve Yol Tarifi: Detaylı Anlatım

İster yurt dışına seyahat ediyor olun, ister ülkenizdeki bir turiste yardımcı olmak isteyin, İngilizce yönleri bilmek ve yol tarifi alıp verebilmek son derece önemli bir beceridir. Gideceğiniz yeri bulmak veya bir başkasına yolu anlatmak için doğru ifadeleri kullanmak, iletişimi kolaylaştırır ve olası karışıklıkları önler. Bu makalede, İngilizce’deki temel yönlerden başlayarak, yol sorma ve tarif etme sırasında kullanılan yaygın ifadelere kadar ihtiyacınız olan her şeyi bulacaksınız.

Temel İngilizce Yönler (Ana Yönler – Cardinal Directions)

Herhangi bir haritada veya pusulada gördüğünüz dört ana yön, İngilizce’de şu şekilde ifade edilir:

  • North (N): Kuzey
  • South (S): Güney
  • East (E): Doğu
  • West (W): Batı

Bu ana yönler, genellikle coğrafi konumları belirtmek veya genel bir yön tarif etmek için kullanılır. Örneğin, “Türkiye is located to the south of the Black Sea.” (Türkiye, Karadeniz’in güneyinde yer alır.)

Ara Yönler (Ordinal / Intermediate Directions)

Ana yönlerin arasında kalan yönler ara yönler olarak adlandırılır. İngilizce’de bu yönler, iki ana yönün birleştirilmesiyle oluşturulur:

  • Northeast (NE): Kuzeydoğu (North + East)
  • Northwest (NW): Kuzeybatı (North + West)
  • Southeast (SE): Güneydoğu (South + East)
  • Southwest (SW): Güneybatı (South + West)

Ara yönler, daha spesifik konumlar belirtmek için kullanılır. Örneğin, “The wind is blowing from the northeast.” (Rüzgar kuzeydoğudan esiyor.)

Sık Kullanılan İngilizce Yol Tarifi İfadeleri

Günlük hayatta yol tarifi verirken veya alırken ana ve ara yönlerden çok, belirli eylemleri ve konumları belirten ifadeler kullanılır. İşte en yaygın olanları:

1. Dönüşler (Turning)

  • Turn left: Sola dön.
  • Turn right: Sağa dön.
  • Take the first left / Take the first turning on the left: İlk soldan dön / Soldaki ilk sapaktan gir.
  • Take the second right / Take the second turning on the right: İkinci sağdan dön / Sağdaki ikinci sapaktan gir.
  • Make a U-turn: U dönüşü yap (Mümkünse / İzin veriliyorsa).
  • Turn left at the traffic lights: Trafik ışıklarından sola dön.
  • Turn right at the corner: Köşeden sağa dön.

2. Düz Gitmek (Going Straight)

  • Go straight ahead / Go straight on: Düz git / Düz devam et.
  • Continue straight on this road: Bu yolda düz devam et.
  • Go along this street: Bu cadde boyunca git.
  • Go past the park: Parkı geç. (Parkın yanından geçip devam et anlamında)
  • Keep going for about 500 meters: Yaklaşık 500 metre boyunca gitmeye devam et.

3. Konum ve Yer Bildirme (Position and Location)

  • On the left: Solda. (The bank is on the left.)
  • On the right: Sağda. (You will see the shop on your right.)
  • Next to: Bitişiğinde. (The pharmacy is next to the supermarket.)
  • Near: Yakınında. (Is there a post office near here?)
  • Opposite: Karşısında. (The hotel is opposite the train station.)
  • Across from: Karşısında. (Genellikle ‘opposite’ ile aynı anlamda kullanılır.)
  • Between: Arasında. (The cafe is between the bookshop and the cinema.)
  • Behind: Arkasında. (The car park is behind the building.)
  • In front of: Önünde. (The bus stop is in front of the library.)
  • At the end of the street/road: Sokağın/Yolun sonunda. (The museum is at the end of the street.)
  • Around the corner: Köşeyi dönünce / Hemen köşede. (The bakery is just around the corner.)
  • On the corner: Köşede. (The pub is on the corner of Main Street and Park Avenue.)

4. Önemli Noktalar ve Yapılar (Landmarks)

Yol tarif ederken çevredeki belirgin noktaları kullanmak çok yardımcı olur:

  • Traffic lights: Trafik ışıkları
  • Roundabout: Döner kavşak (İngiliz İngilizcesi’nde daha yaygın)
  • Traffic circle: Döner kavşak (Amerikan İngilizcesi’nde daha yaygın)
  • Intersection / Crossroads: Kavşak / Dört yol ağzı
  • Junction: Kavşak (Genellikle yolların birleştiği veya ayrıldığı nokta)
  • Bridge: Köprü
  • Building: Bina
  • Street: Sokak / Cadde
  • Road: Yol
  • Avenue: Cadde (Genellikle geniş caddeler için kullanılır)
  • Square: Meydan
  • Park: Park
  • Bus stop: Otobüs durağı
  • Train station / Railway station: Tren istasyonu
  • Underground station / Subway station / Tube station: Metro istasyonu
  • Signpost: Tabela / Yön levhası

İngilizce Yol Sorma (Asking for Directions)

Birine yol sormadan önce nazikçe dikkatini çekmek önemlidir. “Excuse me…” (Affedersiniz…) ile başlamak her zaman iyi bir yöntemdir.

  • Excuse me, how can I get to the [place]? (Affedersiniz, [yer]’e nasıl gidebilirim?)
    Örnek: Excuse me, how can I get to the nearest bank?
  • Excuse me, could you tell me the way to the [place]? (Affedersiniz, [yer]’e giden yolu bana tarif edebilir misiniz?)
    Örnek: Excuse me, could you tell me the way to the train station?
  • Excuse me, is there a [place] near here? (Affedersiniz, buralarda bir [yer] var mı?)
    Örnek: Excuse me, is there a supermarket near here?
  • Excuse me, where is the nearest [place]? (Affedersiniz, en yakın [yer] nerede?)
    Örnek: Excuse me, where is the nearest post office?
  • Excuse me, I’m looking for [place/address]. (Affedersiniz, [yer/adres]’i arıyorum.)
    Örnek: Excuse me, I’m looking for the Grand Bazaar.
  • How far is it to [place]? ([Yer]’e ne kadar uzaklıkta?)
  • Is it far from here? (Buradan uzak mı?)
  • Can I walk there? (Oraya yürüyebilir miyim?)

İngilizce Yol Tarifi Verme (Giving Directions)

Yol tarif ederken açık, net ve basit ifadeler kullanmak önemlidir. Yukarıda öğrendiğimiz ifadeleri birleştirerek adım adım tarif verebilirsiniz.

Örnek Diyalog 1:

Soruyu Soran: Excuse me, how can I get to the library?

Tarif Eden: Sure. Go straight ahead on this street until you reach the traffic lights. Then, turn left. Go along that road for about two blocks. The library is on your right, opposite a small park.

(Türkçesi: Tabi. Bu caddede trafik ışıklarına ulaşana kadar düz gidin. Sonra sola dönün. O yol boyunca yaklaşık iki blok gidin. Kütüphane küçük bir parkın karşısında, sağınızda kalacak.)

Örnek Diyalog 2:

Soruyu Soran: Excuse me, is there a pharmacy near here?

Tarif Eden: Yes, there is. Go straight on, past the bus stop. Take the second right. Walk down that street for about 100 meters. The pharmacy is on the left, next to the bakery.

(Türkçesi: Evet, var. Düz devam edin, otobüs durağını geçin. İkinci sağdan dönün. O sokakta yaklaşık 100 metre yürüyün. Eczane, fırının bitişiğinde, solda.)

Yol Tarifi Verirken Kullanılabilecek Diğer İfadeler:

  • It’s about a 5-minute walk. (Yaklaşık 5 dakikalık yürüme mesafesinde.)
  • It’s too far to walk. You should take a bus/taxi. (Yürümek için çok uzak. Otobüse/taksiye binmelisiniz.)
  • Go over the bridge. (Köprünün üzerinden geçin.)
  • Go under the bridge. (Köprünün altından geçin.)
  • Go through the park. (Parkın içinden geçin.)
  • At the roundabout, take the third exit. (Döner kavşakta üçüncü çıkıştan çıkın.)
  • You can’t miss it. (Gözden kaçırmanız mümkün değil / Kolayca bulursunuz.)

Konum ve Hareket İçin Edatlar (Prepositions of Place and Movement)

Yön tariflerinde sıkça kullanılan bazı edatlar şunlardır:

  • On: Üzerinde (on the table, on the corner)
  • At: -de, -da (at the traffic lights, at the end of the road)
  • In: İçinde (in the park, in front of)
  • Next to: Bitişiğinde
  • Near: Yakınında
  • Opposite / Across from: Karşısında
  • Between: Arasında
  • Behind: Arkasında
  • In front of: Önünde
  • Past: Geçerek (Go past the church – Kilisenin önünden geç)
  • Along: Boyunca (Walk along the river – Nehir boyunca yürü)
  • Across: Karşısına, bir uçtan diğerine (Walk across the street – Caddenin karşısına geç)
  • Through: İçinden (Drive through the tunnel – Tünelin içinden geç)
  • Up: Yukarı (Walk up the hill – Tepeye yukarı yürü)
  • Down: Aşağı (Go down the stairs – Merdivenlerden aşağı in)
  • Towards: -e doğru (Walk towards the station – İstasyona doğru yürü)

İpuçları ve Öneriler

  • Dinleyin ve Not Alın: Yol tarifi alırken dikkatlice dinleyin. Gerekirse önemli noktaları veya dönüşleri not alın.
  • Tekrar Ettirin: Anlamadığınız bir yer olursa veya emin olmak isterseniz, tekrar etmesini rica edin: “Could you say that again, please?” (Tekrar söyler misiniz, lütfen?) veya “Could you speak more slowly, please?” (Daha yavaş konuşur musunuz, lütfen?).
  • Onaylayın: Tarifi anladığınızı teyit etmek için kısaca özetleyebilirsiniz. “So, I go straight ahead, turn left at the lights, and it’s on the right?” (Yani, düz gidiyorum, ışıklardan sola dönüyorum ve sağda mı kalıyor?).
  • Landmark’ları Kullanın: Yol tarif ederken belirgin yapıları (banka, park, büyük mağaza vb.) kullanmak, tarifi alan kişinin yolu daha kolay bulmasını sağlar.
  • Basit ve Net Olun: Tarifi verirken karmaşık cümlelerden kaçının. Kısa ve net talimatlar verin.
  • Jest ve Mimikleri Kullanın: El hareketleriyle yönleri (sağ, sol, düz) göstermek, özellikle dil bariyeri varsa, anlaşılırlığı artırabilir.

Sonuç

İngilizce yönleri öğrenmek ve yol tarifi ifadelerine hakim olmak, hem günlük hayatta hem de seyahatlerde size büyük kolaylık sağlayacaktır. Bu makalede ele alınan temel yönler, sık kullanılan ifadeler ve ipuçları ile İngilizce yol sorma ve tarif etme konusunda kendinize daha çok güvenebilirsiniz. Unutmayın, pratik yapmak bu beceriyi geliştirmenin en iyi yoludur. Karşınıza çıkan fırsatları değerlendirerek bu ifadeleri kullanmaya çalışın!

“İngilizce Yönler ve Yol Tarifi: Kapsamlı Rehber” için 1 yorum

  1. Bu yazı tam ihtiyacım olan şeydi diyebilirim. Yönlerle aram pek iyi değildir, hele İngilizce olunca iyice karıştırıyorum. Ana yönler tamam da, ‘go past the park’ gibi ifadeler veya ’roundabout’ta kaçıncı çıkıştan çıkılacağı hep kafa karıştırıcı olmuştur. Burada hem temel bilgiler hem de günlük hayatta kullanılan pratik ifadeler çok güzel toparlanmış. Özellikle yol sorma ve tarif etme örnekleri çok açıklayıcı olmuş. Landmark kullanma ve tarifi tekrar etme gibi ipuçları da çok yerinde. Yakında bir yurt dışı seyahatim var, gitmeden önce kesin tekrar göz atacağım. Emeğinize sağlık, teşekkürler.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

💬 Yorum Yap (1)
Scroll to Top