İngilizce Shout Ne Demek? Anlamı ve Kullanımı

İngilizce Shout Ne Demek? Anlamı ve Kullanımı

İngilizce öğrenirken karşımıza çıkan pek çok kelime vardır ve bunların anlamlarını, kullanımlarını bilmek dil becerimizi geliştirir. Bu kelimelerden biri de sıkça duyabileceğimiz ‘shout‘ kelimesidir. Peki, İngilizce shout ne demek? Hangi durumlarda kullanılır ve cümle içinde nasıl yer alır? Gelin, ‘shout’ kelimesini birlikte detaylıca inceleyelim.

Shout Kelimesinin Temel Anlamı: Bağırmak, Haykırmak

‘Shout’ kelimesinin en temel ve yaygın anlamı yüksek sesle konuşmak, bağırmak veya haykırmak‘tır. Normal konuşma sesinden daha yüksek bir ses tonuyla yapılan seslenişleri ifade eder. Bu, genellikle bir duygunun (heyecan, kızgınlık, korku vb.) ifadesi olabileceği gibi, birini uyarmak veya uzak mesafeden birine seslenmek için de kullanılabilir.

‘Shout’ kelimesi İngilizce’de hem fiil (verb) hem de isim (noun) olarak kullanılabilir.

Fiil Olarak ‘Shout’ (To Shout)

Fiil olarak kullanıldığında ‘bağırmak’, ‘haykırmak’, ‘seslenmek’ anlamlarına gelir. Bir eylemi ifade eder. Düzenli bir fiildir, yani geçmiş zaman hali ‘shouted‘ şeklindedir.

Örnekler:

* Please don’t shout in the library. (Lütfen kütüphanede bağırma.)
* He shouted my name across the street. (Caddenin karşısından adımı haykırdı.)
* The children shouted with excitement when they saw the presents. (Çocuklar hediyeleri görünce heyecanla bağırdılar.)
* She shouted for help when she fell. (Düştüğünde yardım için bağırdı.)

Shout Kelimesinin Farklı Kullanım Alanları ve Nüansları

‘Shout’ kelimesi, kullanıldığı bağlama göre farklı duyguları veya amaçları ifade edebilir:

1. Heyecan ve Sevinç: Özellikle mutlu veya heyecanlı anlarda insanlar sevinçlerini göstermek için bağırabilirler. Maçlarda, konserlerde veya iyi bir haber alındığında ‘shout’ kullanılabilir.
* Örnek: The crowd shouted when their team scored a goal. (Takımları gol atınca kalabalık tezahürat yaptı/bağırdı.)
2. Kızgınlık veya Sinir: Birine öfkelendiğimizde veya sinirli olduğumuzda sesimizi yükseltebiliriz. Bu durumda ‘shout at someone’ (birine bağırmak) ifadesi sıkça kullanılır.
* Örnek: He was angry and started to shout at his brother. (Kızgındı ve kardeşine bağırmaya başladı.) Bazen insanlar çok kızdıklarında veya bir kargaşa çıkarmak istediklerinde bağırırlar, hatta yaygara koparırlar.
3. Uyarı: Tehlikeli bir durumu bildirmek veya birini uyarmak için yüksek sesle bağırmak gerekebilir.
* Örnek: “Look out!” she shouted, as the car came closer. (Araba yaklaşırken “Dikkat et!” diye bağırdı.)
4. Dikkat Çekmek: Kalabalık veya gürültülü bir ortamda birinin dikkatini çekmek için ona seslenmek amacıyla kullanılır.
* Örnek: I had to shout to make myself heard above the music. (Müziğin üzerinde sesimi duyurmak için bağırmak zorunda kaldım.)
5. Korku: Ani bir korku anında da insanlar bağırabilir.
* Örnek: He shouted in fear when he saw the spider. (Örümceği görünce korkuyla bağırdı.)

İsim Olarak ‘Shout’ (A Shout)

İsim olarak kullanıldığında ‘bağırış‘, ‘haykırış‘, ‘nida‘ gibi anlamlara gelir. Yüksek sesle yapılan konuşma veya seslenmenin kendisini ifade eder.

Örnekler:

* I heard a loud shout from the garden. (Bahçeden yüksek bir bağırış duydum.)
* She gave a shout of joy when she won the prize. (Ödülü kazandığında bir sevinç çığlığı attı.)
* With a final shout, they ran towards the finish line. (Son bir haykırışla bitiş çizgisine doğru koştular.)

‘Shout’ ile Kullanılan Yaygın İfadeler (Phrases)

‘Shout’ kelimesi bazı yaygın ifadeler içinde de kullanılır:

* Shout out (to someone): Genellikle birine kamuoyu önünde (örneğin radyoda, TV’de veya bir topluluk içinde) selam göndermek, teşekkür etmek veya ondan bahsetmek anlamına gelir. Ayrıca basitçe ‘seslenmek’ anlamında da kullanılabilir.
* Örnek: I want to give a shout out to my friends listening at home. (Evde dinleyen arkadaşlarıma bir selam göndermek istiyorum.)
* Örnek: Can you shout out when the bus arrives? (Otobüs geldiğinde seslenebilir misin?)
* Give someone a shout: Birine haber vermek, onu aramak veya ona seslenmek anlamına gelen daha teklifsiz (informal) bir ifadedir.
* Örnek: Give me a shout when you’re ready to leave. (Ayrılmaya hazır olduğunda bana seslen/haber ver.)
* Shout at someone: Genellikle kızgınlıkla birine bağırmak anlamına gelir.
* Örnek: It’s not nice to shout at people. (İnsanlara bağırmak hoş değil.)
* Shout to someone: Birine uzaktan veya gürültülü bir ortamda seslenmek anlamına gelir, genellikle kızgınlık içermez.
* Örnek: I shouted to her across the room, but she didn’t hear me. (Odanın diğer ucundan ona seslendim ama beni duymadı.)

‘Shout’, ‘Yell’ ve ‘Scream’ Arasındaki Farklar

İngilizce’de bağırmak anlamına gelen başka kelimeler de vardır, örneğin ‘yell’ ve ‘scream’. Aralarında ince farklar bulunur:

* Shout: Genel olarak yüksek sesle konuşmak veya seslenmektir. Kızgınlık, sevinç, uyarı gibi birçok nedenle olabilir.
* Yell: Genellikle ‘shout’ ile benzerdir ancak bazen daha çok kızgınlık, acı veya heyecan ifade edebilir. Daha keskin bir bağırış olabilir.
* Scream: Genellikle çok daha tiz, delici bir bağırıştır ve çoğunlukla aşırı korku, acı veya bazen aşırı heyecan (özellikle çığlık atmak) anlamında kullanılır.

Bu farklar her zaman çok net olmasa da, genel kullanımları bu şekildedir.

Neden ‘Shout’ Kelimesini Öğrenmeliyiz?

‘Shout’ kelimesi günlük İngilizce konuşmalarında, filmlerde, kitaplarda ve şarkılarda sıkça karşımıza çıkar. Anlamını ve farklı kullanımlarını bilmek, İngilizce’yi daha iyi anlamamıza ve kendimizi daha doğru ifade etmemize yardımcı olur. Özellikle duyguları, uyarıları veya dikkat çekme çabalarını anlama konusunda önemlidir.

Sonuç

Özetle, İngilizce ‘shout’ kelimesi temel olarak ‘bağırmak‘ veya ‘haykırmak‘ anlamına gelir. Hem fiil hem de isim olarak kullanılabilir. Heyecan, kızgınlık, korku, uyarı veya dikkat çekme gibi çeşitli durumlarda sesimizi yükselttiğimizde bu kelimeyi kullanırız. ‘Shout out’, ‘give someone a shout’ gibi ifadelerle de karşımıza çıkabilir. Bu kelimeyi ve kullanımlarını öğrenmek, İngilizce iletişim becerilerinizi geliştirmede önemli bir adımdır.

Bilmeniz Gerekenler

S: Shout ne demek?
C: Shout, İngilizce’de ‘yüksek sesle konuşmak, bağırmak, haykırmak, seslenmek’ anlamına gelir.

S: Shout fiil mi isim mi?
C: Shout kelimesi hem fiil (bağırmak) hem de isim (bağırış, haykırış) olarak kullanılabilir.

S: Shout kelimesinin geçmiş zaman hali nedir?
C: Shout düzenli bir fiildir ve geçmiş zaman hali ‘shouted’ şeklindedir.

S: Shout out ne anlama gelir?
C: ‘Shout out’, birine (genellikle topluluk önünde) selam göndermek, teşekkür etmek veya seslenmek anlamına gelir.

S: Shout at ve shout to arasındaki fark nedir?
C: ‘Shout at’ genellikle kızgınlıkla birine bağırmak anlamına gelirken, ‘shout to’ daha çok uzaktaki veya gürültülü ortamdaki birine seslenmek anlamında kullanılır ve kızgınlık içermeyebilir.

S: Shout ile yell arasındaki fark nedir?
C: İkisi de bağırmak anlamına gelse de, ‘yell’ bazen ‘shout’tan daha keskin veya daha çok kızgınlık/acı belirten bir bağırış olabilir. Ancak kullanımları sıkça örtüşür.

S: Birine kızgınlıkla bağırmak İngilizce nasıl denir?
C: Genellikle ‘to shout at someone’ ifadesi kullanılır.

S: Sevinçle bağırmak için shout kullanılır mı?
C: Evet, sevinç veya heyecan anlarında da ‘shout’ kelimesi kullanılır. Örneğin, ‘shout with joy’ (sevinçle bağırmak).

S: Shout kelimesi hangi durumlarda kullanılır?
C: Heyecan, sevinç, kızgınlık, korku gibi duyguları ifade etmek, birini uyarmak veya gürültülü bir ortamda ya da uzaktan birine seslenmek gibi durumlarda kullanılır.

S: Shout kelimesini cümle içinde kullanır mısınız?
C: Elbette. Örnek: “She had to shout to be heard over the noise.” (Gürültüden dolayı duyulmak için bağırmak zorunda kaldı.) / “He gave a shout when he saw his friend.” (Arkadaşını görünce bir bağırış attı.)

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top